VIRAMUNE 200 mg 60 tablet Zararları

Boehringer Ingelheim Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Viramune zararları, Viramune önlemler, Viramune riskler, Viramune uyarılar, Viramune yan etkisi, Viramune istenmeyen etkiler, Viramune cinsel, Viramune etkileri, Viramune tedavi dozu, Viramune aç mı tok mu, Viramune hamilelik, Viramune emzirme, Viramune alkol, Viramune kullanımı bilgilerini içerir.

İstenmeyen etkiler

Karaciğer yetmezliğine neden olarak ölüme yol açabilir. CD4+ hücre sayısının 250/mm3’ün üzerinde olması durumunda özellikle kadınlarda risk/yarar oranı artar. Hastaların tedavinin ilk 18 haftası boyunca hepatotoksisite ve deri reaksiyonları yönünden izlenmesi gerekmektedir.

®

Döküntü ve anormal karaciğer fonksiyon testlerinin (KFT) dışında, VIRAMUNE tedavisine bağlı olarak tüm klinik araştırmalarda en sık bildirilen advers olaylar bulantı, bitkinlik, ateş, baş ağrısı, kusma, diyare, karın ağrısı ve miyaljidir. Çok ender durumlarda, VIRAMUNE® tedavisi anemi ve nötropeni ile ilişkili olabilir. VIRAMUNE® içeren rejimleri almakta olan hastalarda, ender olarak, tek başına olgular şeklinde artralji bildirilmiştir.

Pazarlama sonrası deneyimler, en ağır advers reaksiyonların Stevens-Johnson sendromu, toksik epidermal nekroliz, ağır hepatit/karaciğer yetmezliği ve, ateş, artralji, miyalji ve lenfadenopati gibi yapısal semptomlarla birlikte giden döküntü ile karakterize hipersensitivite sendromu, bunların yanında hepatit, eozinofili, granülositopeni, ve böbrek işlev bozukluğu şeklinde viseral tutulum olduğunu göstermektedir. Tedavinin ilk 18 haftası, yakından takip gerektiren kritik bir dönemdir (Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız).

Deri ve derialtı dokuları

VIRAMUNE®’ün en yaygın klinik toksisitesi döküntüdür. Şiddetli ya da hayatı tehdit edici deri reaksiyonları yaklaşık %2 gibi bir sıklıkta oluşmaktadır (bkz. tablo 1). Bu reaksiyonlar Stevens- Johnson sendromu (SJS) ve ender olarak toksik epidermal nekroliz (TEN) şeklindedir ve neredeyse tamamen tedavinin ilk altı haftasında ortaya çıkarlar. Klinik araştırmalarda nevirapin tedavisindeki 2861 hasta temelinde, bütünsel SJS insidansı %0.3 bulunmuştur (9/2861).

Döküntüler ya tek başına ya da ateş, artralji, miyalji ve lenfadenopati gibi yapısal semptomlarla birlikte döküntü ile karakterize aşırı duyarlılık sendromu yanında hepatit, eozinofili, granülositopeni ve böbrek işlev bozukluğu şeklindeki viseral tutulum çerçevesinde oluşmaktadır.
Fatal sonuçlanan SJS, TEN ve aşırı duyarlılık sendromu bildirilmiştir.

12 3

Tablo 1: Erişkinlerdeki Plasebo Kontrollü Araştırmalarda ’ 52 haftalık tedavi süresince Döküntü Riski (%) - Nedensellikten Bağımsız Olarak

monoterapisi

VIRAMUNE®

Plasebo

n=1374

%

n=1331

%

Tüm derecelerden döküntü olayları 4

24.0

14.9

Derece 3 ya da 4 4

1.7

0.2

1090 Araştırması: Temel tedavi NRTI ve PI kombinasyonlarını, ve bütün hastalarda 3TC’yi kapsıyordu.

1037, 1038 ve 1046 Araştırmaları: Temel tedavi ZDV ve ZDV+ddI’ni kapsıyordu; bazı hastalarda Viramune® uygulanmaktaydı.

2

Kaplan-Meier olasılık hesaplamalarına dayalı %

Döküntüler genellikle kaşıntılı ya da kaşıntısız olabilen, gövde, yüz ve ekstremitelerde yerleşik, hafif ile orta dereceli, makülopapular eritematöz kütanöz erüpsiyonlar şeklindedir. Allerjik reaksiyonlar (anafilaksi, anjiyoödem ve ürtiker) bildirilmiştir. Herhangi bir şiddet derecesindeki döküntülerin büyük çoğunluğu tedavinin ilk 6 haftasında ortaya çıkmaktadır.

Hepato-biliyer

En sık gözlenen laboratuar test anormallikleri ALT, AST, GGT, total bilirübin ve alkali fosfataz dahil olmak üzere karaciğer fonksiyon testlerinde (KFT) yükselmeler şeklindedir. En sık karşılaşılanı GGT düzeylerinde asemptomatik yükselmelerdir. Sarılık olguları bildirilmiştir.
Nevirapin ile tedavi edilen hastalarda hepatit, şiddetli ve hayati tehlike yaratan hepatoksisite ve fatal fulminant hepatit bildirilmiştir. Klinik araştırmalarda, 1. yılda VIRAMUNE® ile klinik hepatik olay riski, plasebodakinin yaklaşık iki katıydı.

®

Gerek VIRAMUNE gerekse kontrol gruplarında, yükselmiş AST ya da ALT düzeyleri ve/veya hepatit B ve/veya C seropozitivitesi, daha büyük bir hepatik olay riski ile bağıntılıydı.
VIRAMUNE® tedavisinin 1. yılında hepatik olay riski, hepatit B ve/veya C negatif olan hastalarda %2’nin altındaydı.

Tedavinin ilk 18 haftası, yakından takip gerektiren kritik bir dönemdir. Hepatik olay riski tedavinin ilk 6 haftasında en yüksektir. Ancak risk bu dönemden sonra da devam eder ve takip, tedavi boyunca sık aralıklarla sürdürülmelidir (Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız).

Klinik hepatit izole bir olay şeklinde olabilir ya da döküntü ve/veya ek yapısal semptomlarla birlikte olabilir.

Karaciğer fonksiyon testlerinin izlenmesi konusunda, Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız.

Vertikal Geçişin Önlenmesi

HIV infeksiyonlu gebe kadınlara doğum başlangıcında 200 mg’lık tek doz (bir çalışmada 2 doz) şeklinde uygulama ve bebeklerde yaşamın ilk 72 saati içerisinde 2 mg/kg’lık tek doz (bir

®

çalışmada 6 mg) suspansiyon uygulamasında VIRAMUNE ’ün güvenliliği, randomize kontrollü araştırmalarda 950’den fazla anne-bebek çiftinde değerlendirilmiştir. Bebeklerde izleme dönemi, verilen tek doz sonrasında 6 hafta ile 18 ay aralığındaydı. Bu çalışmalarda advers olaylar, düşük

®

oranlarda ve VIRAMUNE ile kontrol gruplarında benzer düzeylerde gözlenmiştir. Hiçbir anne ya da bebekte, VIRAMUNE®’e bağlı olduğu düşünülen şiddetli döküntü ya da hepatik olay görülmemiştir.

®

Özet olarak VIRAMUNE tedavisinde beklenebilecek yan etkilerin listesi aşağıda sistem-organ sınıfı ve MedDRA terimleriyle verilmektedir:

MedDRA konvansiyonuna göre yaygınlık dereceleri şu şekildedir: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ilâ <1/10); yaygın olmayan (>1/1,000 ilâ <1/100); seyrek (>1/10,000 ilâ <1/1,000); çok seyrek (<1/10,000); bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Granülositopeni

Yaygın olmayan: Anemi

Bağışıklık sistemi hastalıkları

Yaygın: Allerjik reaksiyonlar

Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık sendromu (eozinofili ve sistemik semptomlarla birlikte ilaç

döküntüsü), anafilaksi

Sinir sistemi hastalıkları

Yaygın: Baş ağrısı

Gastro-intestinal hastalıklar

Yaygın: Bulantı, kusma, abdominal ağrı, diyare

Hepato-biliyer hastalıklar

Y aygın: Hepatit (%1.4)

Yaygın olmayan: Sarılık

Seyrek: Fulminan hepatit

Deri ve derialtı dokusu hastalıkları

Çok yaygın: Döküntü (% 13.6)

Yaygın olmayan: Stevens-Johnson sendromu, ürtiker, anjiyoödem

Kas-iskelet bozuklukları, bağ dokusu

Yaygın: Miyalji

Yaygın olmayan: Artralji

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin tablolar

Yaygın: Bitkinlik, ateş

Laboratuvar testlerindeki bozukluklar

Yaygın: Anormal karaciğer fonksiyon testleri

Kombine antiretroviral tedavi, HIV enfeksiyonlu hastalarda vücuttaki yağların yeniden dağılımı (lipodistrofi) ile ilişkili bulunmuştur. Vücuttaki yağların yeniden dağılımı, periferik ve fasyal derialtı yağ dokusunun kaybı, intraabdominal ve viseral yağ miktarında artış, meme hipertrofisi ve dorsoservikal yağ birikimi (servikal yağ yastığı) gibi değişiklikleri kapsamaktadır.

Kombine antiretroviral tedavi, hipertrigliseridemi, hiperkolesterolemi, insülin direnci, hiperglisemi ve hiperlaktatemi gibi metabolik anormaliklerle ilişkili bulunmuştur (bkz. Bölüm 4.4).

®

VIRAMUNE diğer antiretroviral ajanlar ile kombinasyon şeklinde kullanıldığında, aynı zamanda pankreatit, periferik nöropati ve trombositopeni olayları da bildirilmiştir. Bu olaylar sıklıkla diğer antiretroviral ajanlarla bağıntılıdır ve VIRAMUNE® diğer ajanlar ile kombine halde

®

kullanıldığında ortaya çıkmaları beklenebilir; ancak bu olayların VIRAMUNE tedavisine bağlı olmaları olası değildir. Karaciğer ya da böbrek yetmezliği sendromları ender olarak bildirilmiştir.

Kombine antiretroviral tedavinin (KART) başlatıldığı sırada şiddetli immün yetmezliği olan HIV infeksiyonlu hastalarda, asemptomatik ya da rezidüel fırsatçı enfeksiyonlara karşı bir enflamatuar reaksiyon ortaya çıkabilir (bkz. Bölüm 4.4).