LOSEC 40 mg 1 flakon Farmakolojik Özellikleri

AstraZeneca Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

5.   FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

ATC Kodu: A02B C01 | Farmakoterapötik Grup: Asit inhibe edici ajanlar-Proton pompası inhibitörleri

Omeprazol, benzimidazol türevidir. Omeprazol iki aktif enantiyomerin rasemik karışımıdır. Midedeki hidroklorik asit sekresyonu, omeprazolün paryetal hücrelerdeki proton pompası üzerindeki spesifik etkisi ile inhibe edilir. Asit sekresyonu üzerindeki etkisi hızlı olup günde tek doz tedavi ile mide asit salgısını inhibe eder.

Hematopoetik sistem Karaciğer

Kas-İskelet Sistemi Deri

Diğer

Seyrek

Reversibl mental konfüzyon, ajitasyon, agresyon, depresyon ve halüsinasyonlar (özellikle ağır hastalarda)

Merkezi ve periferal sinir sistemi

Omeprazol zayıf bir bazdır, paryetal hücrelerdeki asidik ortamda konsantre olur ve burada aktif forma dönüşerek, gastrik asit üretiminin son basamağındaki H+, K+-ATPaz enzimini inhibe eder. Mide asidi oluşumunun son aşamasında görülen bu etki, doza bağlıdır ve böylece, gerek bazal gerek uyarılmış asit sekresyonu, uyarı niteliğinden bağımsız olarak inhibe edilir.

Omeprazol, kolinerjik veya histaminerjik reseptörleri etkilememektedir. H2 reseptör blokerleri ile tedavide olduğu gibi omeprazol tedavisinde de midedeki asidite azalır ve böylece asiditenin azaldığı oranda bir gastrin artışı ortaya çıkar. Gastrin artışı reversibldir. Uzun dönem tedavide midedeki iyi huylu ve geri dönüşümlü olan glandüler kistlerin oluşma sıklığı artabilir. Bu değişimler fizyolojiktir ve asit sekresyonunun inhibisyonu sonucu ortaya çıkar.

Proton pompası inhibitörleri veya diğer asit inhibe edici ajanlar ile azalan gastrik asidite, normalde gastrointestinal sistemde yer alan bakteri sayısını artırır ve bu tür bir tedavi Salmonella ve Campylobacter gibi gastrointestinal enfeksiyonların riskini az da olsa arttırabilir.

Omeprazolün asit sekresyonu üzerine etkisinden ötürü meydana gelenlerin dışında başka, klinik açıdan önemli, farmakodinamik etkiler mevcut değildir. Asit sekresyonuna etkisi zamana karşı plazma konsantrasyonu eğrisi altında kalan alan (AUC) ile ilişkilidir fakat omeprazolün gerçek plazma konsantrasyonu ile ilişkili değildir.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Dağılım

Sağlıklı kişilerde dağılım hacmi 0.3 L/kg’dır ve böbrek yetmezliği hastalarında da benzer bir değer görülmektedir. Yaşlılarda ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, dağılım hacmi biraz azalır. Omeprazol plazma proteinlerine yaklaşık %95 oranında bağlanır.

Metabolizma ve Eliminasyon

İntravenöz uygulama sonrasında omeprazolün plazma konsantrasyonu-zaman eğrisinin terminal fazındaki ortalama yarılanma süresi 40 dakikadır; toplam plazma klirensi 0,3-0,6 L/dakika’dır. Tedavi süresince yarılanma ömründe değişme olmaz.

Omeprazol, temel olarak karaciğerde sitokrom P450 (CYP) sistemiyle tamamen metabolize olur. Metabolizasyonun büyük bir kısmı, plazmadaki ana metabolit olan hidroksiomeprazol oluşumundan sorumlu, polimorfik olarak ifade edilen spesifik izoform CYP2C19’a (S-mefenitoin hidroksilaz) bağlıdır. Buna uygun olarak, omeprazol ve diğer CYP2C19 substartlarının yarışmalı inhibisyonu sonucunda, omeprazol ve diğer CYP2C19 substartları arasında bir metabolik ilaç-ilaç etkileşmesi potansiyeli mevcuttur.

LOSEC’e karşılık başka ilaçlar ile yapılan farklı etkileşim çalışmalarının sonuçları, oral yolla 20-40 mg/gün dozda verilen omeprazolün, diğer CYP isoformları üzerine etkisi olmadığını göstermektedir. CYP1A2 substratları (kafein, fenasetin, teofilin), CYP2C9 substratları (S-varfarin, piroksikam, diklofenak ve naproksen), CYP2D6 substratları (metoprolol, propanolol), CYP2E1 substratları (etanol) ve CYP3A substratları (siklosporin, lidokain, kinidin, estradiol, ertiromisin, budesonid) için metabolik etkileşim olmadığı gösterilmiştir.

Metabolitlerden hiçbirinin gastrik asit sekresyonu üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamışır. İntravenöz yolla uygulanan dozun yaklaşık % 80’i metabolitler olarak idrar ile, geri kalanı da temel olarak safra salgısından dolayı feçes ile atılmaktadır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Omeprazol ile ömür boyu tedavi edilen sıçanlarda ECL-hücre hiperplazisi ve karsinoidler gözlenmiştir. Bu değişmelere, asit salgısının uzun süreli baskılanmasına bağlı olarak gelişen, uzun süreli hipergastronemi neden olur. H2-reseptör antagonistleri ve proton pompası inhibitörleri ile tedavi ve kısmi fundektomiden sonra da benzer bulgulara rastlanmıştır. Bu nedenle bu değişmeler kullanılan ilaçlardan hiçbirinin tek başına direkt etkisine bağlı değildir.