PRIVIGEN 10 G/100 ml IV infüzyon için çözelti içeren 1 FLK Uyarılar

Farma-Tek Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Privigen uyarılar, Privigen zararları, Privigen önlemler, Privigen riskler, Privigen yan etkisi, Privigen alerji, Privigen alkol, Privigen hamileler, Privigen emzirme, Privigen araç kullanımı, Privigen fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

PRIVIGEN yalnızca intravenöz olarak uygulanmalıdır.

Bazı şiddetli yan etkiler infüzyon hızıyla ilgili olabilir. Bölüm “Pozoloji uygulama sıklığı ve süresi’’ bölümünde verilen infüzyon hızına hassasiyetle uyulmalıdır.

İnfüzyon süresince hastalar herhangi bir semptomun gelişmesi açısından monitorize edilmeli ve dikkatle izlenmelidir.

Bazı yan etkiler aşağıdaki durumlarda daha sık meydana gelebilir:

- yüksek infüzyon hızı durumunda,

- IgA eksikliği olan veya olmayan hipogamaglobulinemi veya agamaglobulinemihastalarında,

- insan immünoglobulini ile ilk kez tedavi edilen hastalarda veya nadir vakalarda, başkabir immünoglobulin ürününe geçiş veya uzun bir aradan sonra tedaviye devam etmedurumlarında

Aşırı duyarlılık reaksiyonları nadirdir ve çok seyrek olarak anti-IgA antikorlarıyla IgA eksikliği durumlarında meydana gelebilirler.

Nadir olarak, daha önce insan immünoglobulini tedavisi uygulanmış ve tedaviyi tolere edebilmiş hastalarda bile anafilaktik reaksiyonla birlikte kan basıncında düşmeye nedenolabilmektedir.

Potansiyel komplikasyonlardan korunabilmek için;

- İnsan normal immunoglobulinine karşı duyarlı olmayan hastalarda başlangıçtapreparatı yavaş infüzyon ile uygulayınız (0,3 mL/kg/sa)

- Hastalar infüzyon süresince dikkatle takip edilmelidir. Özellikle daha önce normalinsan immunoglobulini uygulanmamış, farklı bir preparat uygulanmış ya da dahaönceki infüzyondan sonra uzun süre geçmiş hastalar, potansiyel istenmeyen etkilerinbelirtilerini tespit etmek için ilk infüzyon süresince ve infüzyondan sonraki ilk saatboyunca dikkatle izlenmelidir. Diğer tüm hastalar uygulama sonrasında en az 20dakika kadar gözlenmelidir.

Hemolitik anemi

IVIg ürünleri hemolizis olarak hareket edebilecek ve kırmızı kan hücrelerinin (RBC) immünoglobulinle in vivo kaplanmasını indükleyerek pozitif doğrudan antiglobulinreaksiyonu (Coomb testi) ve nadiren hemolize neden olan kan grubu antikorları içerebilir.Hemolitik anemi, artan RBC sekestrasyonundan dolayı IVIg tedavisinin ardından gelişebilir.IVIg alıcıları, hemoliz klinik işaret ve belirtileri açısından izlenmelidir (ayrıca bkz. Bölüm4.8).

Bazı vakalarda, hemolizis ile ilişkili böbrek fonksiyon bozukluğu/böbrek yetmezliği veya dissemine intravasküler koagülasyon bozukluğu oluşabilir.

Aşağıda belirtilen risk faktörleri hemolizis gelişimi ile ilişkilendirilir;

- yüksek doz kullanım,

- tek seferde uygulama veya bölünmüş dozlar şeklinde birkaç gün süre ile uygulama

- kişinin imflamatuvar durumu ile ilişkili olarak, A. B ve AB kan grubuna sahipkişilerde

Primer immün yetmezlik endikasyonu dışında PRIVIGEN kullanan A, B ve AB kan grubu hastalarında yüksek dozda kullanım gerektiğinde hastalar dikkatle gözlem altındatutulmalıdır. Hemolisiz, primer immün yetmezlik sendromunda yerine koyma tedavisi verilenhastalarda çok seyrek rapor edilmiştir.

IVIg alıcıları hemolizisin klinik semptom ve belirtileri açısından takip edilmelidir. IVIg infüzyonu sırasında veya sonrasında hemolizis oluşursa IVIg uygulaması hemen kesilmelidir.(bkz. Bölüm 4.8. Olası Yan Etkiler-Hemolizis).

Aseptik menenjit sendromu

Nadir olarak IVIg tedavisi sonucu aseptik menenjit sendromu oluşumu bildirilmiştir. Sendrom genellikle, immunoglobulin intravenöz tedavisini takip eden birkaç saat ile 2 günlük süreiçerisinde başlar. Şiddetli baş ağrısı, ense sertliği, uyuşukluk, ateş, foto-fobi, ağrılı gözhareketleri, mide bulantısı ve kusma gibi semptom ve belirtiler ile tanımlanır. Beyin omurilik

sıvısı çalışmaları, ağırlıklı olarak granülosit serilerinden oluşan birkaç bin hücre /mm ve birkaç yüz mg/d L’ ye kadar yükselmiş protein seviyesi ile kendini gösteren Pleositozbakımından, sıklıkla pozitif çıkmaktadır. Böyle semptom ve belirtiler gösteren hastalarMenenjit’in diğer sebeplerini eleyebilmek için, CSF çalışmalarını da kapsayan, tam birnörolojik incelemeden geçirilmelidirler.

AMS daha sık olarak yüksek doz (2g/kg) intravenöz immunoglobulin (insan) tedavisi ile bağlantılı olarak ortaya çıkabilir. Immun globülin intravenöz (insan) tedavisini bırakmaklaAMS birkaç gün içinde herhangi bir sekel bırakmadan gerilemiştir.

IVIg uygulaması ile miyokard infarktüsü, inme, pulmoner emboli ve immünoglobulinin yüksek akış hızı nedeniyle kan viskozitesinde görülen göreceli artışa bağlı olduğu sanılan,derin ven trombozu gibi tromboembolik vakalar arasındaki bağlantıyı gösteren klinik kanıtlarmevcuttur. Obez hastalarda ve ileri yaş, hipertansiyon, diabetes mellitus ve vasküler hastalıkya da trombotik atak öyküsü, edinsel ya da kalıtsal trombofilik bozukluklar gibi trombotikolay açısından önceden var olan risk faktörlerini taşıyan hastalarda, uzun süre hareketsizkalan hastalarda ve kan vizkozite artışı olan hipovolemik hastalarda, IVIg reçetelenipinfüzyonu uygulanırken dikkatli hareket edilmelidir.

IVIg tedavisi uygulanan hastalarda akut böbrek yetmezliği gelişebildiği bildirilmiştir. Bu olguların çoğunda daha önceden bir böbrek yetmezliği, diabetes mellitus, hipovolemi ya daaşırı kilo bulunması, önceden nefrotoksik ilaç kullanım öyküsü veya kişinin 65 yaşın üzerindeolması gibi risk faktörleri olduğu bildirilmiştir.

Böbrek fonksiyon bozukluğu gelişmesi durumunda IVIg infüzyonunun durdurulması düşünülmelidir.

Böbrek fonksiyon bozukluğu ya da böbrek yetmezliğinin değişik IVIg preparatlarının kullanımıyla ilişkili olabileceği bildirilmiş olmasına rağmen, olguların çoğundan,stabilizasyon amacıyla sükroz içeren preparatlar sorumlu tutulmaktadır. Risk altındakihastalarda, sükroz içermeyen preparatların kullanımı düşünülmelidir.

Akut renal yetmezlik veya tromboembolik reaksiyon riski bulunan hastalarda, IVIg preparatları uygulanabilir en düşük infüzyon hızında ve dozda kullanılmalıdır.

IVIg uygulanan tüm hastalarda aşağıdaki konular dikkatle değerlendirilmelidir:

- IVIg infüzyonundan önce yeterli hidrasyonun sağlanması

- İdrar miktarının izlenmesi

- Serum kreatinin düzeylerinin izlenmesi

- Beraberinde henle kıvrımına etki eden diüretiklerin kullanımından kaçınılması

İstenmeyen yan etki oluşması durumunda infüzyon hızı azaltılmalı veya infüzyon durdurulmalıdır. Gerekli tedavi yan etkinin yapısına ve şiddetine bağlıdır.

Şok belirtilerinin meydana gelmesi durumunda, şok tedavisi için standart tıbbi önlemler kullanılmalıdır.

Şeker hastalarında PRIVIGEN’in düşük konsantrasyonlara seyreltilmesi gerekir, seyreltme işlemi için %5 glukoz çözeltisi kullanımı düşünülmelidir. PRIVIGEN fizyolojik salin ilekarıştırılmamalıdır.

PRIVIGEN kullanıma hazır çözeltidir. Preparat kullanılmadan önce oda ya da vücut sıcaklığına getirilmelidir

Preparat uygulanmadan önce partikül ve renk değisimi açısından gözle kontrol edilmelidir.

Partikül ve renk değişimi gözlenmesi halinde preparat kullanılmamalıdır. Sadece berrak ya da hafif opalesan veya renksiz ya da açık sarı renkli çözeltiler kullanılmalıdır.

Virüs Güvenliliği

İnsan kanı veya plazmasından hazırlanan tıbbi ürünlerin kullanımından kaynaklanan enfeksiyonların önüne geçmek için alınan standart önlemler, vericilerin seçilmesini,münferit bağışların ve plazma havuzlarının belli enfeksiyon belirteçleri için izlenmesinive virüslerin etkisizleştirilmesi/uzaklaştırılması için etkili üretim basamaklarınıkapsamaktadır. Buna karşın, insan kanı veya plazmasından hazırlanan ürünleruygulandığında, enfeksiyona neden olacak ajanların geçişi olasılığı bertarafedilememektedir. Bu durum bilinmeyen veya gelişmekte olan virüsler ve diğerpatojenler için de geçerlidir.

Bu ilacın üretiminde kullanılan plazmalar Creutzfeldt Jacob (deli dana) ve new variant Creutzfeldt Jacob hastalıklarına karşı teorik enfeksiyon riskini minimize edebilmek içinhazırlanmış prosedüre uygun olarak seçilen donörlerden alınmıştır. Yine de insan kanıve plazmasından elde edilmiş ürünlerde enfeksiyon etkenlerinin bulaşma riski kesinolarak dışlanamaz. Bu durum henüz bilinmeyen patojenler için de geçerlidir.

Alınan önlemlerin HIV, HBV ve HCV gibi zarflı virüsler için etkili olduğu düşünülmektedir.

Alınan önlemler, HAV ve parvovirus B19 gibi zarflı olmayan virüsler için kısmi koruyuculuğa sahiptir.

Parvovirus B19 enfeksiyonu, gebelerde (fetusun enfeksiyonu) ve bağışıklık sistemi yetersiz veya eritropoiesis artışı görülen hastalarda (örn. hemolitik anemi) ciddi seyredebilmektedir.

Hekim, reçete yazmadan veya hastaya uygulamaya başlamadan önce bu ürünün risklerini ve faydalarını hastayla tartışmalıdır.

Düzenli/tekrarlanan plazma kaynaklı faktör IX ürünlerini alan hastalar için uygun aşılama düşünülmelidir (Hepatit A ve Hepatit B).

Hasta ile ürün serisi arasındaki bağıntıyı koruyabilmek amacı ile, hastaya her PRIVIGEN uygulandığında ürünün ismi ve seri numarasının kayıt edilmesi önemle tavsiye edilmektedir.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

PRIVIGEN’in araç ve makine kullanımına ilişkin herhangi bir etki gözlenmemiştir.