DIPROSPAN enjektabl süspansiyon içeren 1 ml ampül Uyarılar

Merck Sharp Dohme Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Diprospan uyarılar, Diprospan zararları, Diprospan önlemler, Diprospan riskler, Diprospan yan etkisi, Diprospan alerji, Diprospan alkol, Diprospan hamileler, Diprospan emzirme, Diprospan araç kullanımı, Diprospan fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

DİPROSPAN süspansiyon, mutlaka aseptik koşullarda uygulanmalıdır.

İdiyopatik trombositopenik purpurası olan hastalarda intramüsküler yoldan dikkatle uygulanmalıdır.

Hastalığın hafiflediği ya da şiddetlendiği durumlarda, tedaviden alınan yanıta göre, ciddi enfeksiyon, ameliyat ya da yaralanma gibi hastamn stres eşiğinin düştüğü durumlarda doz ayarlaması gerekli olabilir.

Uzun süreli ya da yüksek doz kortikosteroid tedavisinden sonra ilaç kesildiğinde, hastamn yaklaşık bir yıl yakından izlenmesi gerekir. Kortikosteroid tedavisi birden kesildiğinde, ilaca bağlı sekonder adrenokortikal yetmezlik görülebilir ve riski en aza indirmek amacıyla doz yavaş yavaş azaltılmalıdır.Bu tür bağıl yetmezlik, tedavinin kesilmesinden sonra aylarca sürebilir; bu nedenle bu dönemde stres ortaya çıkarsa kortikoterapiye yeniden başlanmalıdır. Hasta halihazırda kortikosteroid alıyorsa, dozaj m artırılması gerekebilir. Mineralokortikoid sekresyonu bozulabileceğinden, tuz ve/veya mineralokortikosteroid eşzamanlı olarak uygulanmalıdır. Tedavide, hastalığı kontrol altma almak için gerekli en düşük doz uygulanmalıdır. Dozun azaltılması eğer mümkünse, yavaş yavaş yapılmalıdır.

DİPROSPAN süspansiyonun bileşimindeki betametazon esterlerinden betametazon sodyum fosfat, enjeksiyon yerinden hızla emilir ve etkisini hemen gösterir. Hekim, preparatın yüksek çözünürlüğe sahip betametazon bileşiğinin bu özelliğini dikkate almalıdır. Hipotiroidizmi ya da sirozu olan hastalarda ilacın etkisi daha yüksektir.

Kortikosteroidler, oküler herpes simpleksi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.

Kortikosteroidler, mevcut emosyonel bozukluklan (labiliteleri) ya da psikotik eğilimleri şiddetlendirebilir.

Hipoprotrombinemisi olan hastalarda asetil salisilik asit ile birlikte kortikosteroid kullanılacak ise dikkatli olunmalıdır. Perforasyon riski olan nonspesifik ülseratif kolit, apse ya da başka bir piyojen enfeksiyon, divertikülit, yeni intestinal anastomoz, aktif ya da latent peptik ülser, böbrek yetmezliği, hipertansiyon, osteoporoz ya da miyastenia gravisi olan hastalarda kortikosteroid kullanılırken dikkatli olunmalıdır.

Glukokortikosteroidlerin komplikasyonlan, doz ve tedavi süresiyle yakından ilgili olduğundan, her hastada risk/yarar değerlendirmesinin yapılması uygundur.

Kortikosteroidler, enfeksiyon bulgularını maskeleyebilir. Kortikosteroidler kullanıldığında, dirençte azalma ve enfeksiyon yerinin bulunamaması durumu ortaya çıkabilir.Uzun süreli kortikosteroid tedavileri, posteriyor subkapsüler katarakt ya da göz sinirinin de zedelendiği glokoma neden olabilir ya da mantar ve virüslere bağlı oküler enfeksiyonlan kolaylaştırabilir.

Çok yüksek dozlarda kullanılmadıkça, sentetik kortikosteroid türevleri ender olarak hipertansiyona, tuz ve sıvı retansiyonuna ya da potasyum kaybına neden olur.

Bu etkilerin, büyük dozlarda kullanıldığı durumlar dışında, sentetik türevlerle ortaya çıkma olasılığı daha düşüktür. Beslenmede tuz kısıtlaması ve potasyum takviyesi düşünülebilir. Tüm kortikosteroidler kalsiyum atılımmı artınr.

Kortikosteroid tedavisi altındaki hastalara çiçek aşısı yapılması sakıncalıdır. Olası nörolojik komplikasyon tehlikeleri ve antikor yanıtının olmaması nedeniyle, diğer bağışıklama uygulamaları da, özellikle yüksek doz kortikosteroid kullanan hastalar için uygun değildir. Bununla birlikte, bağışıklama uygulamaları, kortikosteroidleri Addison hastalığı gibi hastalıklar için replasman tedavisi olarak alan hastalarda gerçekleştirilebilir.

Kortikosteroidlerin immünosüpresan (bağışıklık sistemini baskılayıcı) dozlarını alan hastalar, suçiçeği ya da kızamığa maruz kalmaktan kaçınmaları, maruz kalmaları durumunda ise tıbbi tavsiye almaları konusunda uyarılmalıdır. Bu durum özellikle çocuklar için önemlidir.

Aktif tüberkülozdaki kortikosteroid tedavi, uygun bir antitüberküloz rejimiyle birlikte kortikosteroidin kullanıldığı fulminan ve dissemine tüberküloz durumunda sınırlandırılmalıdır.

Hızlı yayılan ve yaygın tüberkülozda uygun bir antitüberküloz tedaviye ek olarak kullanılması dışında aktif tüberkülozda kullammı kısıtlıdır. Latent tüberkülozu olan hastalarda kortikosteroid kullanılması gerekli ise hasta kontrol altında tutulmalı ve uzun süreli tedavilerde kemoprofilaksi yapılmalıdır. Rifampinin kemoprofilaktik bir programda kullanılması durumunda, kortikosteroidlerin metabolik hepatik klirensi üzerindeki artırıcı etkisi dikkate alınmalıdır; kortikosteroid dozajında ayarlama gerekebilir.

Bebek ve çocuklarda uzun süreli kortikosteroid tedavisi yapılacaksa, büyüme ve gelişme yakından izlenmelidir. Kortikosteroid uygulamasının, bebeklerde ve çocuklarda büyüme hızlarım kesebilmesi ve endojen kortikosteroid üretimini engelleyebilmesi nedeniyle, uzun süreli tedavi alan bu hastalann büyümesi ve gelişmesi dikkatlice takip edilmelidir. Kortikosteroidler, sperm sayısını ve hareketliliğini değiştirebilir.

Ender de olsa, parenteral kortikosteroid uygulamalannda anafilaksi benzeri reaksiyonlar görülebildiğinden, özellikle özgeçmişinde ilaç alerjisi olan hastalarda gerekli önlemler alındıktan sonra kullanılmalıdır.

Uzun süreli kortikosteroid tedavilerinde, parenteral uygulamadan oral uygulamaya geçilmek isteniyorsa, risk/yarar değerlendirilmesi yapılmalıdır.

Eklem içi uygulamalar, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir. Bu durum, özellikle ek olarak oral ya da parenteral kortikosteroid verilen hastalarda söz konusudur.

Septik bir hastalık olasılığını dışlamak amacıyla eklem dikkatle muayene edilmelidir. Enfekte olmuş bir ekleme lokal olarak kortikosteroid enjeksiyonu yapmaktan kaçınılmalıdır. Septik artritin göstergesi olan ağrının ve bölgesel şişkinliğin artması, eklem hareketliliğinin daha da kısıtlanması, ateş ve kırgınlık saptandığında, uygun bir antimikrobik tedaviye başlanmalıdır.

Kortikosteroidler zayıf eklemlere, enfekte bölgelere ya da intervertebral boşluklara enjekte edilmemelidir. Osteoartritli eklemlere sürekli yapılan enjeksiyonlar, eklemlerin dejenerasyonunu arttırabilir. Kortikosteroidleri doğrudan tendon içine enjekte etmekten kaçınılmalıdır. Eklem içi kortikosteroid uygulamasından sonra, hasta semptomlann hafiflediği eklemini aşın kullanmaması için uyanlmalıdır. İntra-artiküler kortikosteroid tedavisinden sonra, hasta tarafından semptomatik faydanın sağlandığı eklemin aşın düzeyde kullanmamasına dikkat edilmelidir.

İntramüsküler kortikosteroid enjeksiyonlan, lokal doku atrofisini önlemek amacıyla büyük kas kitlelerinin içine derin olarak yapılmalıdır. Yumuşak doku ya da lezyon içine yapılan kortikosteroid enjeksiyonlan, lokal etkilerin yanında sistemik etkilere de neden olabilir.

Bu ilaç benzil alkol içerir. Erken doğan (prematüre) bebekler ve yeni doğanlara uygulanmaması gerekir. Bebeklerde ve 3 yaşma kadar olan çocuklarda toksik reaksiyonlara ve aleıjik reaksiyonlara sebebiyet verebilir.

Sodyum:

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Araç ve makine kullanmaya etkisi yoktur.