DIPROSPAN enjektabl süspansiyon içeren 1 ml ampül Dozu

Merck Sharp Dohme Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Diprospan dozu, Diprospan dozaj, Diprospan doz aşımı, Diprospan uygulama, Diprospan kullanım şekli, Diprospan kullanımı, Diprospan kullanım süresi, Diprospan açmı tokmu, Diprospan nedir, Diprospan ne için kullanılır, Diprospan nasıl kullanılır, Diprospan faydaları, Diprospan etkileri, Diprospan günde kaç kez, Diprospan sabah mı akşam mı, Diprospan fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji/uygulama sıklığı ve süresi:

DIPROSPAN’ın dozu hastalığın türüne, ağırlığına ve alman yanıta göre hastadan hastaya değişiklik gösterir. Başlangıç dozu olumlu bir yamt alınıncaya kadar korunmalı ya da ayarlamalar yapılmalıdır. Yamt alınması gereken süre içinde etki görülmezse, DIPROSPAN tedavisi kesilmeli ve başka tedavi yöntemleri denenmelidir.

Sistemik Uygulama: Sistemik tedavinin söz konusu olduğu durumların çoğunda tedaviye 1-2 ml ile başlanır ve gerektiğinde tekrarlanır. İntramüsküler enjeksiyon, derin intragluteal olarak uygulanır. Uygulamanın dozu ve sıklığı, hastalığın şiddetine ve alınan yanıta bağlıdır. Uygun tedavilerle kontrol altına alınmış olan lupus eritematosus ve status asthmaticus gibi ağır durumlarda tedaviye 2 ml ile başlanması gerekebilir.

Dermatolojik hastalıkların büyük çoğunluğu intramüsküler kortikosteroid

enjeksiyonlarına yamt verir. Alman yanıta göre tekrarlanan 1 ml’lik intramüsküler enjeksiyonlar etkili bulunmuştur.

Solunum yolu hastalıklarında DIPROSPAN süspansiyonun intramüsküler

enjeksiyonundan birkaç saat sonra semptomlarda düzelme görülmüştür. Bronşiyal astım, saman nezlesi, aleıjik bronşit ve alerjik rinİtte 1-2 ml’lik dozlar semptomlan belirgin bir biçimde düzeltmiştir.

Gerektiğinde tekrarlanan 1-2 ml’lik intramüsküler dozlarla, akut ve kronik bursit tedavisinde çok iyi sonuçlar alınmıştır.

Lokal Uygulama: Ek olarak lokal anestezik kullanılması nadiren gerekli olur. DIPROSPAN süspansiyon ile birlikte lokal anestezik kullanılması isteniyorsa, formülasyonunda paraben içermeyen %1 ya da %2’lik prokain hidroklorür ya da lidokain ile enjektör içinde kanştınlarak uygulanabilir. Benzer lokal anestezİklerin

kullanılmasında bir sakınca yoktur; ancak metilparaben, propilparaben, fenol ve bunlara

benzer maddeleri içeren anesteziklerden kaçınılmalıdır.

Önce gereken miktarda DIPROSPAN süspansiyon, daha sonra lokal anestezik enjektöre çekilir ve karışması için enjektör hafifçe sallanır. Akut subdeltoid, subakromiyal, olekranon ve prepatellar bursitlerde, bursa içine yapılan 1-2 mL DIPROSPAN süspansiyon enjeksiyonu birkaç saat içinde ağnyı azaltır ve hareket serbestliği sağlar. Kronik bursit, akut dönem kontrol altına alındıktan sonra daha düşük bir dozla tedavi edilebilir. Akut tenosinovit, tendinit ve peritendinitte tek doz olarak uygulanan DIPROSPAN süspansiyon semptomlan genellikle hafifletir. Kronikleşmiş durumlarda ise, hastamn durumu gerektiriyorsa enjeksiyonlar tekrarlanabilir. Romatoid artrit ve osteoartritte görülen ağn, hassasiyet ve eklem sertliği, genellikle 0.5-2 mİ DIPROSPAN süspansiyonun eklem içine enjekte edilmesinden 2-4 saat sonra azalır. Etki, her iki hastalıkta farklıdır ve vakaların çoğunda 4 hafta ya da daha fazla sürer.

Eklem içi enjeksiyonlar için önerilen dozlar şunlardır:

• Diz, kalça, omuz gibi büyük eklemler için 1-2 ml

• Dirsek, el ve ayak bileği gibi eklemler için 0.5-1 ml

• Ayak, el, toraks eklemleri gibi küçük eklemler için 0.25-0.5 ml

Dermatolojik hastalıklar da lezyon içine yapılan DIPROSPAN süspansiyon enjeksiyonlarına yamt verebilir. İntradermal tedavilerde DIPROSPAN süspansiyonun 26 no’lu iğne ve tüberkülin enjektörüyle, 0.2 ml/cm2 olarak uygulanması önerilir. Bir hafta içinde herhangi bir dokuya yapılan DIPROSPAN süspansiyonun toplam dozu 1 mİ’yi geçmemelidir.

Heloma durum altında görülen bursitler, 0.25 ml dozunda iki enjeksiyon ile kontrol altına almabilir. Halluks rigidus, digiti quinti varus ve akut gut artriti gibi hastalıklarda semptomlar genellikle hemen hafifler.

Enjeksiyonların çoğu için tüberkülin enjektörü ve 25 no’lu iğne uygundur.

Yaklaşık haftada bir kez DIPROSPAN süspansiyon uygulanması önerilen hastalıklar ve dozlar şöyledir:

• Heloma durum ya da heloma molle altında görülen bursitler: 0.25-0.5 ml.

• Topuk dikeni: 0.5 ml.

• Halluks rigidus üzerinde görülen bursitler: 0.5 ml.

• Sinoviyal kistler: 0.25-0.5 ml,

• Metatarsalji (Morton nevraljisi): 0.25-0.5 ml.

• Tenosinovit: 0.5 ml.

• Küboid kemik periostiti: 0.5 rai.

• Akut gut artriti: 0.5-1 ml.

Olumlu bir yanıt alındıktan sonra, uygun aralıklarla doz yavaş yavaş azaltılarak etkili olan en düşük doz, dolayısıyla da idame dozu saptanır.

Eğer hasta, hastalığına bağlı olmaksızın strese karşı aşın duyarlıysa, DIPROSPAN süspansiyonunun dozunu yükseltmek gerekebilir. Uzun süreli bir tedaviden sonra ilacın kesilmesine karar verilirse, doz yavaş yavaş azaltılarak kesilmelidir.

Uygulama şekli:

DİPROSPAN DAMAR İÇİNE YA DA CİLT ALTINA ENJEKTE EDİLMEZ.

Betametazon dipropiyonat kristalleri çok küçük olduğundan, intradermal ve intralezyonel uygulamalarda ince enjektör iğnesi (26 no’ya kadar) kullanmak mümkündür.

DİPROSPAN steril süspansiyonun,

• Sistemik kortikosteroid gerektiren durumlarda intramüsküler,

• Gerekli durumlarda, doğrudan hasta yumuşak dokunun içine,

• Artritlerde, intraartiküler ya da periartiküler,

• Dermatolojik hastalıklarda, lezyon içine,

• Ayaktaki ya da yumuşak dokulardaki enflamatuvar ve kistik hastalıklarda lokal enjeksiyon olarak uygulanması önerilir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği: Bu popülasyonda kullanımı ile ilgili veri

bulunmamaktadır*

Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar: Betametazon da dahil olmak üzere, kortikosteroidlerin aşın dozda alınması hayatı tehdit edici semptomlar oluşturmaz. Diabetes mellitus, glokom, aktif peptik ülser, dijital, kumarin tipi antikoagülan ya da potasyum kaybına yol açan diüretik alımı gibi spesifik kontrendikasyonlann bulunmadığı durumlar dışında, birkaç gün süreyle çok yüksek dozlarda kortikosteroid kullammı çok ciddi sonuçlar doğurmamaktadır.

Tedavi: Kortikosteroidlerin metabolik etkileri, temel hastalığın ya da eşlik eden hastalığın etkileri ya da ilaç etkileşimleri sonucunda oluşan komplikasyonlann uygun tedavisi yapılmalıdır. Yeterli sıvı alımı sağlanmalı, serum ve idrar elektrolitleri, özellikle sodyum ve potasyum düzeyleri izlenmelidir. Elektrolit dengesizliği varsa tedavi edilmelidir.