RAPIFEN 0.5 mg 2 ml 5 ampül Dozu

Janssen Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Rapifen dozu, Rapifen dozaj, Rapifen doz aşımı, Rapifen uygulama, Rapifen kullanım şekli, Rapifen kullanımı, Rapifen kullanım süresi, Rapifen açmı tokmu, Rapifen nedir, Rapifen ne için kullanılır, Rapifen nasıl kullanılır, Rapifen faydaları, Rapifen etkileri, Rapifen günde kaç kez, Rapifen sabah mı akşam mı, Rapifen fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji:

RAPIFEN dozu hastanın yaşı, vücut ağırlığı, fiziksel durumu, altta yatan patolojik durumlar, kullandığı diğer ilaçlar, cerrahi ve anestezinin tipine göre bireyselleştirilmelidir.

Başlangıç dozu yaşlılarda ve düşkün hastalarda azaltılmalıdır; sağlıklı çocuklarda ise doz arttırılabilir. Ek dozları belirlerken başlangıç dozunun etkisi göz önüne alınmalıdır.

Bradikardiyi önlemek için indüksiyondan hemen önce intravenöz yolla düşük dozda bir antikolinerjik verilmesi önerilir. Bulantı ve kusmayı önlemek amacıyla droperidol verilebilir.

Uygulama sıklığı, süresi ve uygulama şekli:

İndüksiyon ajanı olarak kullanımı

RAPIFEN’in 120 ^g/kg (17 ml/70 kg) ve üzerindeki intravenöz bolus dozları, yeterli kas gevşemesi sağlanan hastalarda uygun kardiyovasküler stabilitenin idame etmesini sağlarken aynı zamanda hipnoz ve analjeziyi indükleyecektir.

Kısa cerrahi girişimlerde ve ayaktan hastalarda kullanımı

RAPIFEN düşük dozlarda kullanıldığında daha çok minör, kısa ancak ağrılı cerrahi girişimlerde ve ayaktan hastalarda, iyi bir monitorizasyon donanımının bulunması şartıyla, yarar sağlamaktadır.

On dakikadan kısa süreli işlemlerde 7 - 15 ^g/kg’lık (1 - 2 ml/70 kg) bir intravenöz bolus dozu yeterli olacaktır. İşlemin süresi 10 dakikayı geçerse 10-15 dakikada bir veya gerektiğinde 7 - 15 ^g/kg (1 - 2 ml/70 kg) şeklinde ek dozlar verilmelidir.

Çoğu kez 7 ^g/kg (1 ml/70 kg) veya daha düşük bir dozla spontan solunum sürdürülebilir. Bu teknikte yavaş enjeksiyon koşuluyla 3,5 ^g/kg (0,5 ml/70 kg) şeklinde artışlar önerilir.

Derlenme süresini uzatabileceğinden ayaktan hastalara droperidol veya benzodiazepin uygulanmaması tercih edilmektedir. Ayaktan hastalarda tercih edilen teknik, antikolinerjik bir ajan, kısa etkili bir indüksiyon hipnotiği, RAPIFEN ve N2O/O2’den oluşmaktadır.

Postoperatif dönemde oluşabilen bulantı göreceli olarak kısa süreli olup konvansiyonel önlemlerle kolayca kontrol edilir.

Orta süreli cerrahi girişimlerde

Başlangıçtaki intravenöz bolus dozu aşağıdaki gibi cerrahi işlemin tahmini süresine göre ayarlanmalıdır:

Cerrahi daha uzun sürdüğü veya daha agresif olduğunda analjezi aşağıdaki gibi idame ettirilebilir:

•Gerektiğinde 15 ^g/kg’lık (2 ml/70 kg) artışlarla (postoperatif solunum depresyonundan kaçınmak için cerrahinin son 10 dakikası içinde RAPIFEN verilmemelidir)

•Ya da cerrahinin bitmesine 5- 10 dakika kalana kadar 1 ^g/kg/dakika (0,14 ml/70 kg/dakika) hızla infüzyon.

Dozdaki küçük artışlar veya infüzyon hızının geçici olarak artırılmasıyla çok ağrılı uyarı dönemleri kolayca atlatılabilir.

RAPIFEN, N2O/O2 veya başka bir inhalasyon anestetiği olmadan kullanıldığında daha yüksek bir RAPIFEN idame dozu gereklidir.

Uzun süreli cerrahi girişimlerde

Uzun süreli cerrahi işlemlerde, özellikle hızlı bir ekstübasyon gerektiğinde, anestezinin analjezik komponenti olarak RAPIFEN kullanılabilir.

Başlangıç intravenöz dozu bireyselleştirilerek ve infüzyon hızı cerrahi uyaranların şiddeti ve hastanın reaksiyonlarına göre düzenlenerek en uygun analjezi ve stabil bir otonomik durum sağlanabilir.

Uygulama şekli:

RAPIFEN bolus enjeksiyon veya intravenöz infüzyon şeklinde uygulanır.
Özel Popülasyonlara İlişkin Ek Bilgiler

Karaciğer Yetmezliği

Tek bir 50 p,g/kg i.v. doz uygulandığında, sirozlu hastalardaki terminal yarılanma ömrü kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecelerde daha uzun olarak bulunmuştur. Dağılım hacmi değişmeden kalır. Alfentanilin serbest fraksiyonu, kontrol grubundaki %11.5’luk rakamlarla karşılaştırıldığında, sirozlu hastalarda %18.5’a yükselmektedir. Serbest fraksiyondaki bu artışla beraber, kontrol grubunda 3.06 mL/dak/kg olan klerensin, sirozlu hastalarda 1.60 mL/dak/kg’a düşmesi, etkinin daha uzun ve belirgin olmasına yol açacaktır (bkz Bölüm 4.4).

Böbrek Yetmezliği

Dağılım hacmi ve serbest fraksiyonun klerensi, böbrek yetmezliği olan hastalarla sağlıklı kontrol grubunda benzerdir. Alfentanilin serbest fraksiyonu, kontrol grubundaki %10.3-11.0’lik rakamlarla karşılaştırıldığında, böbrek yetmezliği olan hastalarda %12.4-19’a yükselmektedir. Bu artış alfentanilin klinik etkisinde bir artışa neden olabilir (bkz Bölüm 4.4).

Pediyatrik Popülasyon

Yenidoğan bebeklerde proteinlere bağlanma oranı %75’dir ve bu oran çocuklarda %85’e yükselir. Plazma klerensi yenidoğan bebeklerde yaklaşık 7.2 ± 3.2mL/kg/dak ve 4.5 ile 7.75 yaş arası çocuklarda 4.7± 1.7 mL/kg/dak.’dır. Kararlı durumdaki dağılım hacmi yenidoğan bebeklerde 1230 ± 520 mL/kg ve çocuklarda 163.5 ±110 mL/kg’dır. Yarılanma ömrü yenidoğan bebeklerde 146 ± 57 dakika ve çocuklarda 40.2 ± 8.9 dakikadır.

Geriyatrik popülasyon

Doz aşımı ve tedavisi

Belirti ve Semptomlar

RAPIFEN doz aşımının belirtileri farmakolojik etkilerinin bir uzantısıdır. Bireyin duyarlılığına bağlı olarak klinik tablo primer olarak bradipne ile apne arasında değişebilen solunum depresyonunun derecesi ile belirlenir.

Önerilen Tedavi

Hipoventilasyon veya apne varlığında oksijen verilmeli ve gerektiğinde solunuma yardımcı olunmalı veya solunum kontrol edilmelidir. Solunum depresyonunu kontrol için gerektiğinde nalokson gibi spesifik bir narkotik antagonist kullanılmalıdır. Bunun dışında gereken diğer acil önlemler de alınmalıdır. Solunum depresyonu, antagonistin etkisinden daha uzun sürebildiğinden ek antagonist dozları gerekli olabilir.

Solunum depresyonu kas rijiditesi ile ilişkiliyse, destekli veya kontrollü solunumu kolaylaştırmak için bir intravenöz nöromüsküler bloker gerekebilir.

Hasta dikkatle gözlenmeli, vücut sıcaklığı ve yeterli sıvı alımı sürdürülmelidir. Hipotansiyon şiddetliyse veya devam ederse hipovolemi olasılığı düşünülmeli ve mevcutsa uygun parenteral sıvı uygulaması ile kontrol edilmelidir.