ENDOXAN 50 mg 50 draje Yan Etkileri

Eczacıbaşı-Baxter Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Endoxan yan etkileri, Endoxan etkileri, Endoxan zararları, Endoxan belirtileri, Endoxan uyarılar, Endoxan önlemler, Endoxan kilo aldırırmı, Endoxan zayıflatırmı, Endoxan zehirlenmesi, Endoxan cinsellik, Endoxan sorunlar, Endoxan uykusuzluk, Endoxan bağımlılık, Endoxan bırakma bilgilerini içerir.

4.Olası yan etkiler nelerdir ?

Tüm ilaçlar gibi ENDOXAN’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

ENDOXAN'a bağlı aşağıdaki yan etkiler görülebilir.

Aşağıdakilerden biri olursa, ENDOXAN’ı kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşıntı veya şişme bulunan alerjik reaksiyonlar.

• Herhangi bir darbeye maruz kalmadığınız halde vücudunuzda morarmalar ya da diş eti kanamaları olması. Bunlar kanınızdaki pulcuklarm sayısının çok azalmış olabileceğinigösterir.

Tedaviniz sırasında takip edilmekte olan akyuvar sayısında size söylenenden fazla bir düşme olması. Normalde bu durum herhangi bir belirtiye neden olmaz ancak enfeksiyonhastalıklarına karşı yatkınlığınız artar. Kendinizde herhangi bir enfeksiyon belirtisi(yüksek ateş, üşüme, titreme, terleme ya da soğuk soğuk terleme ya da öksürük veyaidrarınızı yaparken yanma, sızlama gibi herhangi bir iltihaplanma belirtisi) hissederseniz,enfeksiyonlarla başedebilmeniz için doktorunuz size antibiyotik vermek isteyebilir.

Renginizin soluklaşması, kendinizi çok halsiz ve yorgun hissetmeniz. Bu durumda alyuvar sayınız azalmış olabilir (anemi). Vücudunuz alyuvarlarınızı hızla yeniden üreteceğindengenellikle bir tedavi gerekmemesine rağmen anemi durumunuz çok fazlaysa size kanverilmesi gerekebilir.

İdrarınızı yaparken kan görülmesi ya da idrar miktarınızda azalma.

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise ENDOXAN’a karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Aşağıda ENDOXAN'a bağlı olarak görülen diğer yan etkiler belirtilmiştir. Yan etkiler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

Çok yaygın: 10 hastanın en az birinde görülebilir.

Yaygın: 10 hastanın birinden az, fakat 100 hastanın birinden fazlasında

görülebilir.

100 hastanın birinden az, fakat 1.000 hastanın birinden fazlasında görülebilir.

Yaygın olmayan:

Seyrek:

Çok seyrek: Bilinmiyor:

Çok yaygın:

1.000 hastanın birinden az, fakat 10.000 hastanın birinden fazlasındagörülebilir.

10.000 hastanın birinden azında görülebilir.

Eldeki verilerden hareketle tahmin edilemeyen sıklıkta görülürler.

• Kemik iliği baskılanması. Klinik olarak kemik iliğinin tümüyle ya da kısmen görevini yapamamasına bağlı kan hücrelerinin bağışıklıkla ilgili olanları beyaz kürelerinazalmasına (nötropeni, agranülositoz, granülositopeni) bağlı enfeksiyonlara yatkınlığınartması, pıhtılaşmayla ilgili pulcuklarm azalmasına (trombositopeni) bağlı kanamayayatkınlık, oksijen taşıyan alyuvarların azalmasına bağlı anemi ya da bu hücrelerintümünün azalmasına (pansitopeni) bağlı olarak bu durumların hepsi görülebilir.

Hemolitik iiremik sendrom (kılcal damar kanaması sonucu anemi, akut böbrek yetmezliği ve trombositopeni ile seyreden bir hastalıklar kümesi).

Yaygın damar içi pıhtılaşma hastalığı.

Bağışıklık sisteminde baskılanma

Saçlı deride saçlarda dökülmeye bağlı açılmalar, kelleşme (alopesi).

İdrar yolunun enfeksiyonları (sistit).

« İdrarda gözle görülemeyen ve ancak idrar tetkikiyle anlaşılabilen kanama (mikrohematuri)

Ateş yükselmesi

Yaygın:

Bakteri, mantar, virüs, protozoa ve parazitlere bağlı çeşitli enfeksiyon durumları ve eski bir enfeksiyonun alevlenmesi.

Karaciğer işlevlerini gösteren kan testlerinde bozukluklar

İdrar yollarında kanamalı bir enfeksiyon durumu (hemorajik sistit).

İdrarda kan görülmesi (makrohematüri)

Erkeklerde sperm üretiminde (spermatogenezde) bozukluk

Genel anlamda vücutta bir zayıflık ve güç kaybı (asteni)

Ağız içi gibi ıslak derinin (mukoza) iltihabi durumu

Yaygın olmayan:

Ölümcül sonuçlanabilen akciğer enfeksiyonu (pnömoni)

Ölümcül sonuçlanabilen kan enfeksiyonu (sepsis)

Anafılaktik / Anafılaktoid reaksiyonlar (Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşıntı veya şişme bulunan alerjikreaksiyonlar olan aşırı duyarlılık tepkilerinin şiddetlenerek ölümle de sonuçlanabilecekşekilde soluk zorluğu ve şoka doğru ilermesi).

İştahsızlık

Yüz ve boyunda kızarma (flushing)

• Kadınlarda ovülasyon (yumurtlama) bozukluğu

Seyrek:

Kan kanserleri (akut miyeloid lösemi, akut promiyelositik lösemi). İkincil tümörler Mesane kanseri

  • Miyelodisplastik seadrom (kemik iliğinde farklı seriden kök hücrelerin, bozukfarklılaşması sonucu olabilen ve daha sonra kan kanserine de dönüşebilen, yaş ile birliktesıklığı artan bir kan hastalığı).
  • Uygunsuz ADH Sendromu (vücutta su tutan hormon olan ADH hormonunun fazlasalgılanmasıyla ortaya çıkan ve kandaki sodyum düzeylerinin azalması başta olmak üzerebir çok problem yol açan bir hastalıktır).
  • « Vücudun susuz kalması (dehidrasyon).

    « Baş dönmesi / sersemlik hali

  • Görme bozukluğu
  • Ciltte döküntü
  • Deri iltihabı (dermatit).

    e Avuç içlerinin, el tırnaklarının ve ayak tabanlarının renklerinin bozulması Kalıcı olarak adet kesilmesi (amenore).

    Sperm sayılarının kalıcı olarak azalması (oligospermi) ya da hiç sperm üretilememesi (azo spermi)

    Göğüs ağrısı

    Çok seyrek:

    « Aşırı duyarlılık reaksiyonları (Belirtileri arasında soluk kesilmesi, hırıltılı solunum, ciltte döküntü ile yüzde ve dudaklarda kaşıntı veya şişme bulunan alerjik reaksiyonlar).

    « Kandaki sodyum düzeylerinin azalması (hiponatremi).

    Vücutta su tutulumu.

    « Bilinçte bulanıklık (konfüzyon).

    « Havale geçirme (konvülsiyon).

    Göz yüzeyi ve göz kapağı içinin iltihabı (konjunktivit).

  • Göz içinde sıvı toplanmasına bağlı gözde şişme (göz ödemi).
  • 8 Hemorajik enterokolit (kanama ve ishalle seyreden bir bağırsak hastalığı).

    » Ani başlangıçlı pankreas iltihabı (akut pankreatit). s Ağız için gibi ıslak derilerde yaralar (mukoza ülserleri).

  • Dilde ve ağız içinde iltihaplanma (stomatit).
  • « İsha1.

    « Kusma.

  • Kabızlık.
  • Mide bulantısı.
  • Toksik epidermal nekroliz (derinin tüm tabakalarını içine alan yaygın deri döküntü vesoyulmaları, ateş, konjonktivit, nezle, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı ve ıslak deritutulumu ile karakterize bir hastalıktır).
  • » Stevens Johnson sendromu (ani başlayan, genelde kendini sınırlayan deri ve ıslak deri içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden bir hastalıktır).

    « İdrar yollarının dışarı açılan son bölümünün üzerinden olan kanama (subüretral kanama), e Mesane duvarında sıvı birikimine bağlı şişme (ödemi).

  • Mesane duvarının iltihaplanması.
  • Mesane duvarında nedbeleşme ve kalınlaşma.
  • Böbrek yetmezliği.
  • 8 Kan kreatinin düzeylerinde yükselme.

    Baş ağrısı.

  • İlacın uygulandığı yerdeki tepkiler (damarlarda pıhtı birikimi, bu pıhtıların iltihaplanması,deride ağrı, şişme, kızarıklık ve bazen de çürüme şeklinde tepkiler).
  • Birden fazla organın yetmezliği.

  • Vücutta sıvı birikimi (ödem).
  • Grip benzeri hastalık.

    Genel fiziki durumda bozulma.

    Bilinmiyor:

    Septik şok (Bir enfeksiyon nedeniyle tüm vücutta gelişen iltihabi yanıta bağlı olarak vücut dokularının kanlanmasının yetersizliği nedeniyle oluşan hücresel işlev bozukluğu veorganların akut yetmezliği).

    Tümör lizis sendromu (büyükçe ya da çok hızlı hücre yenilenmesi olan bir tümörün kemoterapi sonrası veya kendi kendisini besleyemeyecek kadar büyümesi sonucundaoluşan hücre yıkımı ile. hücre içinde bulunan birçok maddenin kan dolaşımına katılarakoluşturduğu belirtiler bütünü).

    Bir tür akyuvar olan lenfosit sayısının azalması (lenfopeni)

  • Kan şekeri değişiklikleri (artma ya da azalma)
  • Sinir sistemiyle ilişkili bozukluklar (nörotoksisite). Klinik olarak, kas ağrıları (miyelopati), tüm sinirlerde olabilen bozulmalar (periferik nöropati, polinöropati), sinirbozukluklarına bağlı ağrılar (nöralji), uyuşukluk ya da his bozuklukları (disestezi,hipoestezi, parestezi), titreme, tat duyumundaki bozulmalar (disgözi, hipogözi, parosmi)belirtileriyle ya da klinik olarak baş ağrısı, ruhsal durum değişiklikleri, havale, görmebozuklukları ve radyolojik olarak her iki beyin yarım küresinin arka kısımlarındaki beyazcevherde şişme gibi bulguları içeren kliniko-radyolojik bir hastalık olan reversibl posteriorlökoensefalopati sendromuyla seyrederler.

    Genelde karaciğer hastalığına bağlı gelişen bir tür beyin hastalığı (ensefalopati).

    Göz yaşı salgılanmasında artma.

    Sağırlık.

    Kulak çınlaması.

    Kalbin kasılma bozuklukları ya da düzensiz kasılmaları (ventriküler fıbrilasyon, ventriküler taşikardi).

    Kardiyojenik şok (kalbin yeteri kadar kan pompalayamamasma bağlı olarak vücut dokularının kanlanmasının yetersizliği nedeniyle oluşan hücresel işlev bozukluğu veorganların akut yetmezliği).

    Kalp çevresini saran zar içinde sıvı birikimi (perikardiyal effüzyon).

    Miyokard enfarktüsü (kalp krizi).

    Kalp yetmezliği.

    Kardiyomiyopati (kalpte bir tür bozukluk).

    Kalp kaslarının iltihabı (miyokardit).

    Kalp çevresini saran zar içindeki sıvının iltihabı (perikardit).

    Elektrokardiyografide değişiklikler (QT uzaması).

    Kalp ritim bozuklukları (aritmiler). Kalbin hızının azalması, artması ya da çarpıntı olarak görülür.

    Toplardamarlarda oluşan pıhtının akciğerlere atılması (pulmoner embolizm).

    Toplardamarlarda pıhtı birikimi (tromboz).

    Damar iltihabı (vaskülit).

    Vücudun uç noktalarının kanlanmasında azalma (periferik iskemi).

    Pulmoner veno-oklüzif hastalık (akciğerler toplardamarlarında tıkanıklıklarla seyreden bir durum).

    Akut respiratuvar distres sendromu (ani başlayan solunum sıkıntısıyla seyreden bir çeşit akciğer hastalığıdır).

    Klinik olarak akciğer dokusunun kalınlaşması (fıbroz), küçük soluk yollarının tıkanmayla seyreden iltihabı (obliteratif bronşiyolit), akciğer dokusunun yaygın ya da yerel iltihabı(pnömoni, pnömonit) veya akciğer içindeki keseciklerin alerjik iltihabı (alerjik alveolit)olarak ortaya çıkan akciğer dokusunun hastalıkları.

  • Akciğer damarlarındaki kan basıncının yükselmesi (pulmoner hipertansiyon).
  • Akciğerlerde sıvı birikmesi (pulmoner ödem).
  • Soluk yollarında ve bronşlarda daralma (bronkospazm).
  • Zorlu soluk alıp verme (dispne).
  • Kandaki oksijen düzeylerinin düşmesi (hipoksi).
  • Öksürük.

    e Burunda tıkanıklık.

    Burun akıntısı.

    Ağız ve yutakta ağrı.

    Mide-bağırsak sisteminde olan kanamalar.

    İnce ya da kalın bağırsak iltihapları.

    Karın ağrısı.

    Tükürük bezinin iltihabı.

    Veno-oklüzif karaciğer hastalığı (bir tür karaciğer hastalığı).

    Karaciğer iltihabı (hepatit).

    Sıklıkla cilt ve idrar renginin sararmasıyla seyreden karaciğerdeki safrayı bağırsaklara boşaltan kanalın tıkanması (kolestaz).

  • Karaciğer toksisitesi. Klinikte karaciğer yetmezliği, hepatik ensefalopati, karında sıvıtoplanması (assit), karaciğerde büyüme (hepatomegali), sarılık, kanda bilirubin vekaraciğer enzimlerininin düzeylerinde (ASAT, ALAT, ALP, gamma-GT) artış olarakortaya çıkar.
  • « Eritem multiforme (bir tür cilt hastalığı).

    Palmar-plantar eritrodizestezi (bir tür cilt hastalığı).

    Işınlamaya bağlı egzema.

    Işınlama yapılan alanda kızarıklık.

    Kaşıntı (iltihaplanmaya bağlı kaşıntı dahil).

    Ciltte kızarıklık.

    Kurdeşen (ürtiker).

    Ciltte içi sıvı dolu kabarcıklar.

    « Yüzde şişme.

    Aşırı terleme.

    Kaslarda erime (rabdomiyoliz).

    Skleroderma (bir tür cilt hastalığı).

    Kas spazmları Kas ağrıları (miyalji).

  • Eklem ağrısı.
  • İdrar yollarıyla ilgili hastalıklar: Renal tübüler nekroz (bir tür böbrek hastalığı); Renal tübüler bozukluk (böbrek içindeki tüpçüklerin bozuklukları; Toksik nefropati; Hemorajiküretrit; Ülseratif sistit, Mesane kontraktürü; Nefrojenik diyabetes mellitus (böbrekkaynaklı şeker hastalığı); Üriner sistemde atipik epitelyal mesane hücreleri; Kan üreazotunda (BUN) yükselme.

    Erken (prematür) doğum.

    Kısırlık.

    Över yetmezliği.

  • Adet sıklığının azalması.
  • Testislerde küçülme (atrofı)
  • Kanda östrojen hormonunun düzeylerinde azalma.
  • Kan gonadotropin hormonunun düzeylerinde yükselme.
  • Anne karnındaki bebeğin ölümü.
  • Anne kamındaki bebeğin gelişim anomalisi (malformasyon).
  • Anne karnındaki bebeğin gelişme geriliği.
  • Anne karnındaki bebekte toksik etkiler (kemik iliği baskılanması ve gastroenterit dahil).
  • Kanda laktat hidrogenaz düzeylerinde yükselme.
  • Kanda C-reaktif protein (CRP) düzeylerinde yükselme.
  • Eğer bahsedilen bu yan etkilerden herhangi biri ile karşılaşırsanız doktorunuzu veya eczacınızı bilgilendiriniz

    Bu yan etkilerden bir bölümü ciddi olmasına rağmen, doktorunuz kanserin riski ile yan etkilerin riskine göre karar vererek ilaca devam etmenizi isteyebilir._

    Yan etkilerin raporlanması

    ENDOXAN® alan hastalarda, birçok durumda geri dönüşümlü olan ve doza bağlı, aşağıdaki yan etkiler görülebilir: Kan ve kemik iliği: Uygulanan doza bağlı olarak, lökopeni, trombositopeni ve anemiyi de içerecek şekilde, değişik derecelerde kemik iliği baskılanması meydana gelebilir. Ateşin eşlik ettiği ya da etmediği lökopeni ve buna bağlı olarak (bazen yaşamı tehdit eden) sekonder enfeksiyonların gelişmesi beklenebilir. Trombositopeniye bağlı olarak kanama riski artar. Lökosit ve trombosit nadirleri normal olarak tedavinin başlamasından 1-2 hafta sonra görülür ve 3-4 hafta içinde normale döner. Aneminin ortaya çıkması için genellikle birkaç tedavi kürü gerekmektedir. Daha önceden kemoterapi ve/veya radyoterapi ile tedavi edilmiş hastalarda ve böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda, daha ciddi bir kemik iliği baskılanması beklenmelidir. Diğer miyelosupresif preparatlar ile bir kombinasyon tedavisi doz ayarlamasını gerektirebilir. Tedavi periyodunun başlangıcında, kan sayımlarına göre sitotoksik ilaçların dozunun ayarlanması ve sitotoksik ilaçların en düşük ayarlanmış dozajı ile ilgili tablolara bakılması önerilir. Gastrointestinal yan etkiler: Bulantı ve kusma gibi gastrointestinal yan etkiler, doza bağlı advers etkilerdir. Hastaların %50’sinde, orta ve şiddetli düzeyde yan etkiler görülebilir. Nadiren, anoreksi, ishal, kabızlık ve stomatitten ülserasyona kadar değişen mukoza enflamasyonu bulguları (mukozit) görülebilir. İzole hemorajik kolit vakaları bildirilmiştir. Böbrekler ve üriner sistem: Siklofosfamid metabolitleri, idrar yoluyla uzaklaştırıldıktan sonra, üriner sistemde özellikle de mesanede değişikliklere yol açar. Hemorajik sistit, mikrohematüri ve makrohematüri, ENDOXAN® tedavisine bağlı olarak en sık görülen doza bağlı komplikasyonlardır ve tedavinin kesilmesini gerektirir. Başlangıçta sistit sterildir fakat sekonder mikrobiyal kolonizasyon görülebilir. Nadir olgularda, ölümle sonuçlanan ağır hemorajik sistit bildirilmiştir. Mesane duvarında ödem, subüretral kanama, fibroz ile birlikte interstisiyel enflamasyon ve giderek mesane duvarında sertleşme gibi değişiklikler gözlenmiştir. Renal lezyonlar (özellikle geçmişinde renal fonksiyon yetmezliği olması durumunda), yüksek dozlardan sonra ender görülen bir yan etkidir. Mesna kullanımı ya da yeterli hidrasyon, bu ürotoksik yan etkilerin sıklığını ve şiddetini önemli ölçüde azaltabilir. Genital sistem: Alkilasyon yoluyla etki göstermesi nedeniyle, siklofosfamidin spermatogenez üzerinde, azospermi ya da kalıcı oligospermi ile sonuçlanabilen, kısmen geri dönüşümsüz bozulmalara neden olabileceği düşünülebilir. Her iki cinste de kısırlığa yol açabilir. Kısırlığın ortaya çıkması, doza, tedavinin süresine ve tedavi sırasında gonadların durumuna bağlıdır. Siklofosfamidle tedavi edilen kadınların önemli bir kısmında, gonadotropin salınımının artmasına ve östrojen salınımının azalmasına bağlı olarak amenore görülebilir. Tedavinin kesilmesinden sonraki birkaç ay içerisinde, menstrüel siklus normale döner. Puberte öncesinde tedavi edilen genç kızlarda genellikle sekonder seks karakterleri gelişir ve menstrüel siklus düzenlidir. Puberte öncesi dönemde uzun süreli siklofosfamid tedavisine bağlı olarak, germ hücrelerinin tamamen yok olmasıyla birlikte over fibrozu görülebilir. Erkeklerde, siklofosfamid tedavisi sonrası oligospermi ya da azospermi ile birlikte gonadotropin salınımı artar. Testosteron salınımı normaldir. Bu hastalarda cinsel potens ve libido etkilenmez. Puberte öncesi tedavi edilen erkek çocuklarda, sekonder seks karakterleri gelişir. Oligospermi, azospermi ve gonadotropin salınımında artış görülür. Testiküler atrofi gelişebilir. Karaciğer: Nadiren, ilgili laboratuar parametrelerinde (ALT, AST, gamma-GT, alkalen fosfataz, bilirubin) yükselme ile belirlenen, karaciğer fonksiyonlarında bozulma bildirilmiştir. Allojenik kemik iliği transplantasyonu sırasında busulfan ya da tüm vücut radyoterapisi ile kombine olarak yüksek doz