PIRATIL 400 mg/240 mg 10 efervesan tablet Farmakolojik Özellikleri

Vitalis Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grubu: Sinir sistemi, Diğer analjezikler ve antipiretikler- Salisilik asit ve türevleri

ATCkodu: N02BA51 Asetilsalisilik asit

PİRATİL içeriğindeki asetilsalisilik asit analjezik, antipiretik, antiinflamatuar, anjtiagregan ve antitrombotik etkilere sahiptir. Prostaglandinler arasındaki dinamik denge trombositler ve damar endotel hücreleri arasındaki etkileşimin düzenlenmesinde yer alan önemli bir mekanizmalardan biridir. Vasküler endotelde üretilen prostasiklin (PGI2) vazodilatör ve trombosit agregasyonunu azaltıcı etkilere sahiptir. Trombositlerde sentezlenen tromboksan A2 (TXA2) ise vazokonstriksiyon ve agregasyona yol açar. Vasküler endotel hasarında, örneğin at< tosklerozda, PGI2 sentezi azalır ve TXA2 fazlalaşır. Asetilsalisilik asit prostaglandin sentezi içir| gerekli olan siklooksijenaz enzimini dönüşümsüz olarak inhibe eder. Trombositler bu enzimi tekrar sentez edememeleri nedeniyle, ömürlerinin geri kalan kısmında (7-10 gün) TXA2 sentezh yemezler ve

agregasyon özellikleri kaybolur. Bunun aksine, damar endotel hücrelerinde siklooksijenaz hemen yenilenir ve PGI2 sentezi devam eder.

asetilenmiş

Askorbik asit

Askorbik asit kollajen yapımı ve doku onarımı için gerekli bir vitamindir. Geri dönüşebilir bir şekilde dehidroaskorbik aside okside olur. Her iki formu da oksidasyon-redüksiyon jreaksiyonlan ile ilgilidir. C vitamini tirozin, karbonhidratlar, noradrenalin, histamin, fenilalarjin ve demir metabolizması ile ilişkilidir. Lipid, protein ve kamitinin sentezi vücudun enfeksiyona karşı dirençli olmasının sağlanması; serotoninin hidroksilasyonu; kan damarlarının [bütünlük ve işlevselliğinin korunması ve hücresel solunum askorbik asite gereksinim dı|yulan diğer durumlardır.

5.2. Farmakokinetik özellikler

Askorbik asit Emilim:

Aktif transportla emilir. Emilim miktarı gastrointestinal hastalık durumlarında dozlarda verildiğinde azalır.

ve yüksek

Dağılım:

Askorbik asit vücutta geniş ölçüde dağılır; en fazla depolandığı yer bez dokularıdi aşar ve anne sütüne geçer.

r. Plesantayı

Bivotransformasvon:

Askorbik asitin büyük bölümü geri dönüşebilir şekilde dehidroaskorbik asite dönüşüj idrarla elimine edilen askorbik asit-2-sülfat ve okzalik asit gibi İnaktif metabolitleri edilir.

. Geri kalanı metabolize

n|s

Eliminasyon:

Vücut depolan doyurulduğunda, askorbik asitin fazlası idrarla değişmeden atılır.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

Askorbik asitin farmakokinetiği >200 mg dozlannda lineerdir.

Emilim:

Asetilsalisilik asit gastrointestinal kanaldan İyi ve tam olarak emilir ve emilijnini takiben Asetilsalisilik asit salisilik aside hidrolize olur, Oral yoldan tek doz salisilat uygulamasından 30 dakika sonra plazma konsantrasyonları saptanabilir düzeye, yaklaşık iki saatte maksimum konsantrasyona erişir ve daha sonra yavaşça azalır.

Dağılım:

Asetilsalisilik asit hızla salisilata dönüştürülür, fakat oral uygulamadan sonra iŞc 20 dakika içerisinde plazmadaki baskın ilaç formu asetilsalisilik asittir.

Plazma asetilsalisilik asit konsantrsyonları yaklaşık 15 dakikalık yarı Ömür İle hızla azalır. Salisilik asit vücudun tüm doku ve sıvılarına geniş ölçüde dağılır; bunlara merkezi sinir sistemi (SSS), anne sütü ve fetal dokular da dahildir. En yüksek konsantrasyonları plazma, böbrek, karaciğer, kalp ve akciğerde bulunur. Majör metaboliti olan salisilik asitin proteinler; bağlanması konsantrasyona bağımlıdır (nonlineer). Düşük konsantrasyonlarda (<100 fig/ml), plazmada bulunan salisilatın yaklaşık %90*ı proteinlere (başlıca albumin) bağlanır.

Bivotransformasvon:

Asetilsalisilik asit hızla spesifik olmayan esterazlarca salisilik aside metabolize olur.! Salisilik asit salisilürisk asit, salisil fenolik glukuronid, salisilik açil glukuronid ve az miktarda gAnisik asit ve gentisürik aside metabolize olur. Majör metabolitler salisilürik asit ve salisilik fenoli|c glukuronid kolyca doyurulur ve Michaelis-Menten kinetiklerine uyumludur.

Eliminasyon:

Asetilsalisilik asidin plazma yanlanma ömrü 15-20 dakikadır. Majör metabolit sdlisilik asidin eliminasyon yarı Ömrü düşük dozlar 2-3 saattir ve bu süre metabolizma ve plazma proteinlerine bağlanması nonlineer olduğundan 30 saat ve üstüne çıkabilir.

Asetilsalisilik asidin %90’ından fazlası böbrekler yoluyla metabolitler şeklinde Atılır. İdrarla atılan değişime uğramamış salisilik asit fraksiyonu dozun artmasıyla artar ve total sa isilatın renal klerensi de idrar pH’sının yükselmesiyle artar.

Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum:

Asetilsalisilik asidin metabolizması ve proteinlere bağlanması nonlİneerdir.

Hastalardaki karakteristik özellikler Yaş ve cinsiyet

Asetilsalisilik asit (600 mg) ve metabolitlerinin dispozısyonuna yaş ve cinsiiet etkisinin araştırıldığı, farklı yaşlarda 25 kadın ve erkek hasta ile yapılan çalışmada asetilsalisilik asit ve salisilatın plazma seviyelerinin kadınlarda (genç ve yaşlı) anlamlı ölçüde yüksek ik ;n salisilürik asitin plazma seviyesinin yaşlı gruplarında (kadın ve erkek) anlamlı ölçüde daha yt ksek olduğu belirlenmiştir. Salisilürik asitin klerensinin düşük olması bileşiğin yaşlılarda birikimine yol açtığı belirtilmiştir. Ayrıca yaş ve cinsiyetin asetilsalisilik asidin dağılım hacmi üzerine jherhangi bir etkisinin olmadığı bulunmuştur. i

C vitaminin farmakokinetiği üzerinde yaşın etkisi bulunmamaktadır. Yapılan b r çalışmada insanlarda C vitamini farmakokinetiğinde cinsiyetle alakalı birkaç fark bulunduğu ive gözlenen farkların cinsiyetler arasındaki vücut komposizyon farkları ile açıklanabileceği belirtilmiştir.

Böbrek yetmezliği: j

Ağır böbrek yetmezliği olan kişilerde asetilsalisilik asit kullanımından kaçınılmalıca* (glomüler fıltrasyon oranı 1 Om L/d ak’dan azdır). Toplam plazma konsantrasyonları ve salisilik sjsidin serbest (bağlanmamış) fraksiyonunda artış bildirilmiştir.

Karaciğer yetmezliği:

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri

Asetilsalisilik asit hayvan modellerinde kapsamlı bir şekilde araştırılmıştır vf insanlarda kullanılan terapötik dozlara eş değer dozlarda klinik açıdan anlamlı bir bulguya rastlanmamıştır.