INHIBACE PLUS 5 mg 28 tablet {Deva} Uyarılar

Deva Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Inhibace Plus uyarılar, Inhibace Plus zararları, Inhibace Plus önlemler, Inhibace Plus riskler, Inhibace Plus yan etkisi, Inhibace Plus alerji, Inhibace Plus alkol, Inhibace Plus hamileler, Inhibace Plus emzirme, Inhibace Plus araç kullanımı, Inhibace Plus fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Aort stenozu/hipertrofık kardivomivopati

Şiddetli hipotansiyon riski ve kalp debisinin sistemik vazodİlatasyonu dengelemek için artamaması nedeniyle, İNHIBACE PLUS aort stenozu olan ya da obstrüktif kalp hastalığı (örn. mitral stenoz, aort stenozu, hipertrofık kardiyomiyopati) olan hastalarda kullanılmamalıdır. Karaciğer yetmezliği:

Ender olarak, ADE inhibitörleri kolestatik sarılık ile başlayan ve fulminant hepatik nekroza ve bazen de ölüme kadar ilerleyebilen bir sendrom ile ilişkili olmuştur. Bu sendromun mekanizması anlaşılamamıştır. ADE inhibitörleri kullanan ve sarılık gelişen veya karaciğer enzimlerinde anlamlı artışlar olan hastalar ADE inhibitörüne son vermeli ve uygun takip ve tedaviye alınmalıdır.

Hipertansiyon tedavisi alması gereken karaciğer sirozlu ancak asidi bulunmayan hastalarda silazapril küçük dozlarda başlanmalı ve belirgin hipotansiyon meydana gelebileceğinden çok dikkatli olunmalıdır. Asidi olan hastalarda ise silazapril tavsiye edilmemektedir.

Karaciğer fonksiyonları bozuk olan ya da progresif karaciğer hastalığı olan hastalarda, sıvı-elektrolit dengesindeki küçük değişiklikler hepatik komaya neden olabileceğinden, İNHİBACE PLUS dikkatli kullanılmalıdır. Karaciğer fonksiyonları bozuk olan hastalar yakından izlenmelidir.

Nötropeni:

İNHİBACE PLUS tedavisi sırasında nadir nötropeni olguları bildirilmiştir. Kolajen vasküler hastalığı ve böbrek bozukluğu olan hastalarda düzenli aralıklarla lökosit sayımı yapılması düşünülmelidir.

Böbrek yetmezliği:

İNHIBACE PLUS kreatinin klerensi 30 ml/dak/1.73 m2 dan küçük olan hastalarda kontrendikedir. Hafif böbrek bozukluğu olan hastalarda silazapril’in dozu kreatinin klerens değerine göre ayarlanmalıdır. Böbrek yetmezliği olan hastalarda normal tıbbi tedavinin parçası olarak potasyum ve klor düzeyleri takip edilmelidir.

ADE inhibitörleri, renoprotektif etkilere sahip olsalar da belirtilen sebeplere bağlı olarak renal perfüzyonda azalma sonucu böbrek fonksiyonlan nda bozulmaya neden olabilir: bilateral renal arter stenozu, şiddetli konjestif kalp yetmezliği, hacim kaybı, hiponatremi veya yüksek doz diüretik kullanımı ve NSAİİ’lar ile tedavi. Diüretik tedavisinin geçici olarak durdurulması veya kesilmesi, ADE inhibitörleri ile tedavinin çok düşük dozlarla başlatılması ve doz titrasyonunun gerçekleştirilmesi önleyici tedbir olarak uygulanabilir.

Renal arter stenozu olan hastalarda, renin-anjiyotensin-aldosteron sistemin aktive adilmesi, efferent arteriyollerin büzülmesi ile renal perfıizyonun bozulmamasını sağlar. Bu sebeple, anjiyotensin-II formasyonunun bloke edilmesi, bradİkinin formasyonunda artışa sebep olmak suretiyle afferent arteriyollerde vazodilatasyon oluşmasına ve glomerüler filtrasyon basıncında azalmaya sebep olur. Hipotansiyon, renal perfıizyonun azalmasına katkıda bulunur (bkz. Bölüm

4.4. “Hipotansiyon”). Renin-anjiyotensin sistemine etki eden diğer ajanların kullanımında olduğu gibi, silazapril ile renal arter stenozu tedavisi sırasında da akut renal yetmezlik de dahil renal yetmezlik riskinde artış görülebilir. Bundan dolayı, bu hastalarda tedavi sırasında dikkatli olunmalıdır. Eğer renal yetmezlik görülürse, tedavi sonlandırılmalıdır.

Hemodivaliz/anafılaksi:

İlgili mekanizma tam olarak tanımlanmasa da silazapril dahil ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda poliakrilonitrit metalil sülfat yüksek akım membranı (örn. AN69) veya LDL aferezi ile hemodiyaliz veya hemofıltrasyonun hayatı tehdit eden şoku da kapsayan

anafilaksi/anafilaktoid reaksiyonların provakasyonuna neden olacağına dair bulgular vardır. Bu nedenle bu tip hastalarda yukarıda bahsedilen tipteki diyaliz membranlarından sakınmalıdır. ADE inhibitörleri kullanırken an zehiri için desensitizasyon tedavisi gören hastalarda da anafılaktik reaksiyonlar oluşabilir. Bu yüzden desensitizasyon tedavisine başlamadan önce silazaprile ara verilmelidir. Ayrıca, bu durumda sİlazaprilin yerine beta blokör kullanılmamalıdır.

Serum potasyumu:

Hidroklorotiyazidin hipokalemik etkisi sİlazaprilin etkisi ile genellikle zayıflar. Klinik çalışmalarda İNHİBACE PLUS kullanan hastalarda hiperkalemi nadir olarak gözlenmiştir. Hiperkalemi gelişmesi için risk faktörleri böbrek yetmezliği, diabetes mellitus ve İNHİBACE PLUS tedavisi sırasında potasyum tutucu diüretiklerin, potasyum ilavelerinin ve/veya potasyum içeren tuzların kullanılmasıdır (bu maddeler İNHİBACE PLUS tedavisi sırasında dikkatli olarak kullanılmalıdırlar). Bu risk faktörlerinin varlığında serum potasyum düzeylerinin sık aralıklarla izlenmesi önerilebilir.

Semptomatik hipotansiyon:

ADE inhibitörleri, özellikle tedavinin başlangıç dönemlerinde şiddetli hipotansiyona sebep olabilir. İlk doz hipotansiyonu daha çok, renovasküler hipertansiyon veya renal hipoperfiizyonun diğer sonuçlan, sodyum veya hacim deplesyonu, veya diğer vazodilatörlerle daha önce tedavi ile renin-anjiyotensin sistemi aktive edilmiş hastalarda görülür. Bu koşullar, özellikle ciddi kalp yetmezliği ile eş zamanlı olarak bulunabilir.

ADE inhibitörleri ile tedavi anjina pektoris veya serebrovasküler bozukluğu olan hastalarda, aşın hipotansiyon miyokardiyal enfarktüs veya serebrovasküler olay ile sonuçlanabileceğinden yakın tıbbi denetimi altında başlatılmalıdır.

Akut hipotansiyon, hastayı sırtüstü yatırarak ve gerektiğinde serum fizyolojik ve benzeri replasman sıvılan verilerek tedavi edilmelidir. Sıvı replasmanı sonrasında silazapril tedavisine devam edilebilir. Fakat eğer semptomlar devam ederse doz azaltılmalı ya da ilaç kesilmelidir. Kronik kalp yetmezliği hastalarında ADE inhibitörlerine yanıt olarak kan basıncında belirgin düşüş olabilir.

Cerrahi/ Anestezi:

Majör cerrahi işlem uygulanacak ya da hipotansiyona yol açan ajanlarla anestezi verilecek hastalarda, İNHİBACE PLUS hipotansiyon oluşturabilir. Bu durum, hacim genişleticilerle tedavi edilebilir.

Metabolik ve endokrin etkiler:

Tiyazidler idrarda kalsiyum atılımını azaltabilir ve serum kalsiyum seviyesini artırabilirler; paratiroid fonksiyon testleri yapılmadan önce kesilmelidirler.

Tiyazid kullanan bazı hastalarda hiperürisemi gelişebilir ya da akut gut krizi ortaya çıkabilir. Bu nedenle, İNHİBACE PLUS, geçmişinde gut hastalığı öyküsü olan kişilerde dikkatle kullanılmalıdır.

İNHİBACE PLUS porfirisi olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.

Diyabet:

Özellikle böbrek yetersizliği olan diyabetli hastalara ADE inhibitörü verilmesi oral hipoglisemik ilaçlar veya insülinin kan şekeri düşürücü etkisini potansiyalize edebilir. Diyabetik hastalarda tiyazid grubu diüretiklerle hiperglisemi gelişebilir. İnsülin ya da oral hipoglisemik ajanların dozlarının ayarlanması gerekebilir. Latent diabetes mellitus tiyazid tedavisi sırasında açığa çıkabilir. İNHİBACE PLUS tedavisinde glukoz seviyeleri takip edilmelidir.

Serum elektrolitleri:

İNHİBACE PLUS alan bütün hastalarda, elektrolitler ve renal fonksiyonlar izlenmelidir.

ADE inhibitörleri, aldosteron supresyonu ile hiperkalemiye sebep olabilir. Bu etki, normal renal fonksiyonlan olan hastalarda genellikle belirgin değildir. Ancak, bozulmuş renal fonksiyonu olan ve/veya potasyum takviyesi alan hastalarda hiperkalemi görülür.

Tiyazidler, potasyum atıhmını artınr ve hipokalemiye sebep olur. Tiyazid monoterapisi gören hastalara göre daha az olmakla beraber, İNHIBACE PLUS kullanan hastalarda hipokalemi görülebilir. Tiyazidler ayrıca hiponatremi ve dehidratasyona sebep olabilir. Hiponatremi riski kadınlarda, hipokalemisi olan veya düşük sodyum alan hastalarda ve yaşlılarda daha yüksektir. Tiyazidler, üriner kalsiyum atıhmını azaltabilir ve serum kalsiyum seviyelerinde artışa sebep olabilir. Bu sebeple, paratiroid fonksiyon testlerinden önce tiyazid alımı durdurulmalıdır.

Asın duyarlılık/Anjiyonörotik ödem:

ADE inhibitörleri anjiyoödemle ilişkilendirilmiştir (bildirilme sıklığı %0.1-0.5). ADE inhibitörü kaynaklı anjiyoödem, ilacın kesilmesiyle geçen, yüzde tekrarlayan şişme epizodlan şeklinde veya hayatı tehdit edici olabilecek ve acil tıbbi müdahale gerektiren akut orofarenjiyal ödemle birlikte havayollarının tıkanması şeklinde gerçekleşebilir. Anjiyoödemin diğer bir şekli tedavinin ilk 24-48 saati içinde ince barsakta gerçekleşen anjiyoödemdir. Anjiyoödem riski siyah ten rengine sahip hastalarda siyah ten rengine sahip almayan hastalara oranla daha yüksek gözükmektedir. ADE inhibİtörlerinden bağımsız anjiyoödem geçmişi olan hastalarda risk daha yüksek olabilir.

Laktoz intoleransı:

Laktoz monohidrat içermesinden dolayı, kalıtsal galaktoz intoleransı, Lapp laktaz eksikliği veya glukoz-galaktoz malobsorbsiyonu bulunan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır.

Etnik farklılık:

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Özellikle tedaviye yeni başlandığında baş dönmesi ve halsizlik gibi etkilerin ortaya çıkabileceği araç ve makine kullanırken göz önünde bulundurulmalıdır (bkz. Bölüm 4.4 ve Bölüm 4.8).