FERRIPROX 100 mg/ml 500 ml şurup {Chiesi} Zararları

Chiesi Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Ferriprox zararları, Ferriprox önlemler, Ferriprox riskler, Ferriprox uyarılar, Ferriprox yan etkisi, Ferriprox istenmeyen etkiler, Ferriprox cinsel, Ferriprox etkileri, Ferriprox tedavi dozu, Ferriprox aç mı tok mu, Ferriprox hamilelik, Ferriprox emzirme, Ferriprox alkol, Ferriprox kullanımı bilgilerini içerir.

İstenmeyen etkiler

Deferipronla yapılan klinik çalışmalarda bildirilen en ciddi advers etki, % 1.1 (100 hasta tedavi yılı başına 0.6 vaka) (Bkz. 4.4) bir insidans gösteren agranülositozdur (nötrofiller < 0.5x109/1). Nötropeninin şiddeti daha az formunun gözlenen insidansı (nötrofil<1.5x109/l) ise %4.9’dur (100 hasta yılı için 2.5 vaka). Bu oran, talasemi hastalarında, özellikle de hipersplenizm bulunanlarda, altta yatan durum olabilen yüksek nötropeni insidansı açısından dikkate alınmalıdır.

Deferipron tedavisi gören hastalarda, genellikle hafıf ve geçici özellikte diyare bildirilmiştir. Gastrointestinal etkiler genellikle tedavinin başlangıç evresinde daha sık görülmekte ve hastaların çoğunda tedavinin kesilmesine neden olmadan bir kaç hafta içinde düzelmektedir. Bazı hastalarda, deferipron dozunu önce azaltmak ve daha sonra kademeli olarak arttırmak yararlı olabilir. Deferipron tedavisi gören hastalarda, bir ya da daha fazla eklemde kendini belli eden hafif ağrılardan, efüzyon ve sakatlığa yol açabilecek kadar ağır seyreden artirite kadar uzanan artropati olayları da bildirilmiştir. Hafif artropatiler genel olarak geçicidir.

Deferipron alan hastalarda, serumdaki karaciğer enzimlerinde yükselme bildirilmiştir. Bu hastaların büyük kısmında artış, asemptomatik ve geçici olup dozun azaltılmasına ya da tedavinin kesilmesine gerek kalmadan başlangıç değerlerine dönmüştür (Bkz. 4.4)

Bazı hastalarda, demir yüklenmesinde artış veya hepatit C’ye bağlı olarak fibrozda ilerleme görülmüştür.

Hastaların çok az bir kısmında, deferiprona bağlı olarak plazmada çinko düzeyi düşük bulunmuştur. Oral çinko desteğiyle düzey normale dönmüştür.

100 mg/kg/gün olan maksimum önerilen dozun 2.5 katından yüksek bir dozla gönüllü olarak birkaç yıl tedavi gören çocuklarda, serebellar semptomlar, diplopi, lateral nystagmus, psikomotor yavaşlama, el hareketleri ve aksiyel hipotoni gibi nörolojik bozukluklar görülmüştür. Bu nörolojik bozukluklar, deferipronun kesilmesiyle kademeli olarak gerilemiştir. (Bkz. 4.2, 4.4 ve 4.9).

Advers olayların sıklığı: Çok yaygın (>1/10); yaygın (>1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (>1/1.000 ila <1/100); seyrek (>1/10.000 ila <1/1.000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor).

Kan ve lenf sistemi hastalıkları

Yaygın: Nötropeni, agranülositoz

Metabolizma ve beslenme hastalıkları

Yaygın: İştah artışı

Gastrointestinal hastalıklar

Çok yaygın: Bulantı, karın ağrısı, kusma Yaygın: Diyare

Kas-iskelet sistemi bozuklukları, bağ dokusu ve kemik hastalıkları

Yaygın: Artralji

Sinir Sistemi Hastalıkları

Yaygın: Başağrısı

Böbrek ve idrar hastalıkları

Çok yaygın: Kromatüri

Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar

Yaygın: Bitkinlik

Araştırmalar

Yaygın: Karaciğer enzimlerinde artış
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Transfüzyona bağımlı P-talasemi ve karaciğer sirozu olan ancak karaciğer yetmezliği belirtisi göstermeyen hastalarda deferipronun emilimi, biyotransformasyonu ve idrarla atılımının belirlenmesi için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada deferipronun farmakokinetiği, sirozun açık belirtilerini göstermeyen kronik tedavi gören talasemi hastaları üzerinde gerçekleştirilen başka bir çalışmada elde edilen sonuçlara benzemektedir. Deferipron karaciğerde metabolize olduğundan, karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunması gerekmektedir. Ferriprox ile tedavi sırasında karaciğer fonksiyonu takip edilmelidir.

Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliği olan hastalarda deferipronun biyoyararlanımı incelenmemiştir. Böbrek yetmezliği olan hastalarda doz ayarlaması için spesifik yol göstermeyi destekleyecek veri olmasa da, bu hastalarda Ferriprox dozunun azaltılmasında dikkatli olunmalıdır. Deferipronun farklı bir formülasyonunun kullanıldığı bir çalışmada, deferipron glukuronidin eliminasyon yarı ömrünün, kreatinin klerensi ile ile anlamlı korelasyon gösterdiği, ancak deferipronun eliminasyon yarı ömrünün göstermediği görülmüştür. Bu koşullar altında, farmakolojik olarak inaktif bir bileşik olan deferipron glukuronidin birikim yapması mümkündür. Bu bilgiler ışığında, böbrek yetmezliği olan hastalarda advers olay riski artabileceğinden bu tür hastalara Ferriprox verilirken dikkatli olunmalıdır. Ferriprox’la tedavi sırasında böbrek fonksiyonu takip edilmelidir (Bkz. Bölüm 4.4.)