EBETAXEL EBEWE 30mg/5ml enjektabl Yan Etkileri

Ebv Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Ebetaxel yan etkileri, Ebetaxel etkileri, Ebetaxel zararları, Ebetaxel belirtileri, Ebetaxel uyarılar, Ebetaxel önlemler, Ebetaxel kilo aldırırmı, Ebetaxel zayıflatırmı, Ebetaxel zehirlenmesi, Ebetaxel cinsellik, Ebetaxel sorunlar, Ebetaxel uykusuzluk, Ebetaxel bağımlılık, Ebetaxel bırakma bilgilerini içerir.

4.Olası yan etkiler nelerdir ?

Tüm ilaçlar gibi EBETAXEL EBEWE’in içeriğinde bulunan maddelere duyarlı olan kişilerde yan etkiler olabilir.

Aşağıdakilerden biri olursa, EBETAXEL'i kullanmayı durdurunuz ve DERHAL doktorunuza bildiriniz veya size en yakın hastanenin acil bölümüne başvurunuz:

• Sıcak basması

• Deri reaksiyonları

• Kaşıntı

• Göğsünüzde sıkışma

• Nefes almada zorlanma

• Şişme

Bunların hepsi çok ciddi yan etkilerdir.

Eğer bunlardan biri sizde mevcut ise, sizin EBETAXEL'e karşı ciddi alerjiniz var demektir. Acil tıbbi müdahaleye veya hastaneye yatırılmanıza gerek olabilir.

Aşağıdakilerden herhangi birini fark ederseniz hemen doktorunuza söyleyiniz:

• Ateş, ciddi üşüme, boğaz ağrısı veya ağızda ülser (yaralar)

• Kollarda veya bacaklarda his kaybı ya da güçsüzlük (periferal nöropati belirtileri)

• Ateş ve karın ağrısının eşlik ettiği ciddi ya da sürekli ishal

Bunlar EBETAXEL'in hafif yan etkileridir. Çok yaygın yan etkiler

100 hastanın 10'undan fazlasını etkilemesi beklenir

• Sıcak basması, döküntü ve kaşıntı gibi minör alerjik reaksiyonlar

• Enfeksiyonlar : çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu

• Nefes daralması

• Boğaz ağrısı ya da ağızda ülser, ağrılı ya da kırmızı ağız, ishal, hasta hissetmek (bulantı, kusma)

• Saç dökülmesi

• Kaslarda ağrı, kramplar, eklemlerde ağrı

• Ateş, ciddi üşüme, baş ağrısı, sersemlik, yorgunluk, solgun görünme, kanama, normalden daha kolay bir şekilde derinin morarması

• Kol ve bacaklarda his kaybı, karıncalanma veya güçsüzlük (periferal nöropati belirtileri)

• Test sonuçlarında trombosit (kan pulcuğu, pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresi) sayısında ve beyaz ya da kırmızı kan hücrelerinde azalma, düşük kan basıncı görülebilir

Yaygın yan etkiler

100 hastanın 10'unu etkilemesi beklenir

• Geçici tırnak ve deri değişiklikleri, enjeksiyon yerinde reaksiyonlar (deride lokalize şişme, ağrı ve kızarıklık)

• Test sonuçlarında yavaş kalp atımı, karaciğer enzimlerinde ciddi yükselmeler (Alkalin fosfataz ve AST-SGOT) görülebilir.

Yaygın olmayan yan etkiler

1000 hastanın 10'unu etkilemesi beklenir

• Enfeksiyona bağlı şok (septik şok olarak da bilinir)

• Hızlı kalp atımı, kardiyak disfonksiyon (AV bloğu), kalp atım hızında artış, kalp krizi, solunum zorluğu

• Yorgunluk, terleme, bayılma (senkop), önemli alerjik reaksiyonlar, flebit (bir damarın enflamasyonu), yüzde, dudaklarda, ağızda, dilde veya boğazda şişme

• Sırt ağrısı, göğüs ağrısı, el ve ayaklarda ağrı, üşüme ve karın (abdominal) ağrı

• Test sonuçlarında bilirubin seviyesinde ciddi artış (sarılık), yüksek kan basıncı, kan pıhtısı görülebilir.

Seyrek olarak görülen yan etkiler

10.000 hastanın 10'unu etkilemesi beklenir

• Vücuttaki savunma hücreleri sayısının düşüşüne bağlı gelişen, ateş ve artan enfeksiyon riski ile birliktelik gösteren beyaz kan hücrelerinde azalma durumu (febril nötropeni)

• Kol ve bacak kaslarında zayıflık hissi ile birliktelik gösteren, sinirlerle ilgili bir hastalık (motor nöropati)

• Nefes darlığı, pulmoner emboli (damar tıkacı), akciğer fibrozisi (hücre aralarındaki lifli bağ dokunun artması), interstisyel pnömoni (doku içi akciğer iltihabı), nefes almada güçlük, plevral efüzyon

• Barsak tıkanması, barsak yırtılması, kolon iltihabı (iskemik kolit), pankreas iltihabı (pankreatit)

• Kaşıntı, döküntü, deride kızarıklık (eritema)

• Kan zehirlenmesi (sepsis), peritonit

• Ateş, su kaybı, kuvvetsizlik, ödem, kırgınlık

• Ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hipersensitivite reaksiyonları (ani aşırı duyarlılık tepkisi)

• Test sonuçlarında böbrek fonsiyon yetmezliğini belirten kan kreatinin seviyesinde yükselme görülebilir.

Çok seyrek olarak görülen yan etkiler

100.000 hastanın 10'unu etkilemesi beklenir

• Düzensiz hızlı kalp atışı (atriyal fibrilasyon, supraventrikular taşikardi)

• Kan yapıcı hücrelerde ani bozukluk (akut miyeloid lösemi, miyelodisplastik sendrom)

• Optik sinir ve/veya görme ile ilgili bozukluklar

• Duyma kaybı ya da azalması (ototoksisite), kulaklarda çınlama (tinnitus), denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi (vertigo)

• Öksürük

• Abdomen ya da barsaktaki bir kan damarında kan pıhtısı (mesentrik trombozis), bazen sürekli ishal ile birlikte ortaya çıkan kolon iltihabı (psödomembranöz kolit, nötropenik kolit), karında su toplanması, yemek borusu iltihabı, kabızlık

• Ateş, ciltte kızarıklık, eklemlerde ağrı ve/veya gözde iltihap (Stevens-Johnson sendromu), derinin bölgesel olarak soyulması (epidermal nekroliz), kırmızı noktalar ile görülen düzensiz kızarıklık (eritema multiforma), deri iltihabı (eksfoliyatif dermatit), kurdeşen, tırnak kaybı (tedavide olan hastaların el ve ayaklarını güneşten koruması gerekmektedir)

• İştah kaybı (anoreksi)

• Şok ile birliktelik gösteren ciddi ve potansiyel olarak ölümcül ciddi aşırı duyarlılık tepkileri

• Karaciğer fonksiyon bozukluğu

• Zihin bulanıklığı durumu

Yan etkilerin raporlanması

Başka türlü belirtilmediği takdirde, aşağıdaki veriler 3 saatlik 175 mg/m2 paklitaksel uygulanan over ve meme kanserli hastalara ait verilerdir. Bu denemelerin verileri, önerilen doz ve şemada uygulanan paklitakselin iyi tolere edildiğini ve görülen toksisitelerin hiç birinin yaşla ilişkili olmadığını göstermiştir. Kemik iliği baskılanması: Paklitakselin en sık görülen istenmeyen etkisi kemik iliği baskılanmasıdır. Hastaların %67'sinde ağır nötropeni (<500/m3 ) görülmüş, fakat febril nöbetlerle ilişki bulunmamıştır. Hastaların sadece %1'inde 7 gün veya daha uzun süreli nötropeni görülmüştür. Hastaların %35'inde enfeksiyöz nöbet görülmüştür. Faz II klinik deneylerinde, önerilen doz ve infüzyon şemasında iki ölümcül enfeksiyon görülmüştür. Hastaların %27'sinde trombositopeni bildirilmiştir. Çalışma sırasında hastaların %10'unda en azbirkezen düşük seviyedeki tombosit sayısı < 50.000/m3 olmuştur. Hastaların %90'nında anemi görülmüştür, ancak sadece %24'ünde ağır seyretmiştir (Hb<8g/dL). Anemi insidansı ve ciddiyeti başlangıçtaki hemoglobinin değerlerine bağlı bulunmuştur. Birer akut miyeloid lösemi ve miyelodiplastik sendrom vakası bildirilmiştir. 3-saatlik infüzyon ile görülen miyelosupresyon, 24 saatlik infüzyona oranla daha nadir ve daha hafif olarak ortaya çıkmıştır. Aşırı duyarlılık: Önemli bir aşırı duyarlılık reaksiyonu (tedavi gerektiren hipotansiyon, anjiyo ödem, bronkodilatör tedavisi gerektiren solunum güçlüğü ve yaygın ürtiker) hastaların %2'sinde görülmüştür. Hastaların %41'inde hafif aşırı duyarlılık reaksiyonları gözlenmiştir. Sıcak basması ve döküntü gibi bu hafif reaksiyonlar, terapötik müdehale veya paklitaksel tedavisinin kesilmesini gerektirmez. Hipotansiyon ve bradikardi sırası ile hastaların %23 ve %10'unda görülmüştür. Değişikliğin derecesi genelde hafiftir ve terapötik müdahale gerektirmez. Klinik denemeler sırasında hastaların %30'unda anormal EKG değişiklikleri olmuştur. Vakaların çoğunda paklitaksel uygulaması ile, EKG değişiklikleri arasında açık bir bağlantı tanımlanamamıştır ve bu değişikliklerin klinik anlamı yoktur veya çok azdır. Çok nadiren hipertansiyon ve trombotik durumlar (üst ekstiremitelerde tromboz ve tromboflebit) bildirilmiştir. Hastaların %2'sinde, asemptomatik ventriküler taşikardi, bigemine taşikardi, AV blok ve senkop gibi muhtemelen paklitaksel tedavisi ile ilişkili ciddi kardiyovasküler olaylar gözlenmiştir. Başlıca parestezi bulgusu ile görülen perferik nöropati, hastaların %62'sini etkilemiştir ancak sadece %4'ünde ağır seyretmiştir. Periferik nöropati ilk kürü takiben ortaya çıkabilir ve paklitaksele maruz kalma arttıkça kötüleyebilir. Duyusal semptomlar genellikle bir kaç ay içerisinde iyileşmiş veya ortadan kalkmıştır ya da paklitaksel kesilmiştir. Daha önceki tedaviler nedeniyle halihazırda var olan nöropatiler paklitaksel tedavisi için kontrendikasyon değildir. Bu klinik denemeler dışında paklitaksel ile tedavi edilmiş hastalar arasında, grand mal nöbetleri, görmede değişiklikler, ensefalopati, paralitik ileus ile sonuçlanan otonomik nöropati ve ortostatik hipotansiyon bildirilmiştir. Artralji ve miyalji hastaların %55'ini etkilemiştir ve %4'ünde ağır olmuştur. Hastaların hemen hepsinde alopesi gözlenmiştir. Gastrointestinal yan etkiler genelde hafif ve orta derecededir; bulantı / kusma, diyare ve mukozit hastaların sırası ile %59, %43 ve %39'unda bildirilmiştir. Bildirilen diğer gastrointestinal durumlar, barsak obstriksiyonu /perforasyonu ve iskemik kolit dahil mezenterik trombozistir. AST (SGOT), alkalin fosfataz veya bilirubin düzeylerinde yükselmeler sırası ile hastaların %16, %23'ünde ve %8'inde görülmüştür. Klinik çalışmalarda, paklitaksel ile tedavi edilen hastalarda hepatik nekroz ve hepatik ensefalopati bildirilmiştir.

İntravenöz uygulama sırasında, enjeksiyon bölgesindeki reaksiyonlar, lokalize ödem