CYTARABINE DBL 10 ml 1 gr 1 flakon Uyarılar

Orna Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Cytarabine uyarılar, Cytarabine zararları, Cytarabine önlemler, Cytarabine riskler, Cytarabine yan etkisi, Cytarabine alerji, Cytarabine alkol, Cytarabine hamileler, Cytarabine emzirme, Cytarabine araç kullanımı, Cytarabine fazla alınırsa bilgilerini içerir.

İlaca bağlı önceden mevcut kemik iliği supresyonu bulunan hastalarda tedaviye çok dikkatle başlanmalıdır. Bu ilacı alan hastalar sıkı tıbbi gözlem altında tutulmalı, endüksiyon tedavisi süresince de lökosit ve trombosit sayımı her gün yapılmalıdır. Blast hücreleri periferik kandan kaybolduktan sonra kemik iliği kontrolleri sık sık tekrar edilmelidir. Kemik iliği supresyonuna bağlı olarak ortaya çıkan ve fatal olabilen komplikasyonların (granülositopeniye veya vücut savunma mekanizmalarındaki diğer bozukluklara bağlı enfeksiyon, trombositopeniye bağlı kanama) tedavisi için gerekli olanaklar hazır bulundurulmalıdır.
Anafilaksi görülen ve sonucunda akut kardiopulmoner arrest gelişerek resüsitasyon gerektiren bir vaka bildirilmiştir. Sitarabin hamile bir kadına uygulandığında fetusa zarar verebilir. Hamile kadınlarda yapılmış yeterli sayıda ve tam kontrollü çalışmalar yoktur. Sitarabin gebelik sırasında kullanılacaksa, veya hasta sitarabin kullanımı sırasında hamile kalırsa, hastaya ilacın fetusa zararlı olabileceği anlatılmalıdır. Hamile kalabilecek yaştaki kadınlardan sitarabin kullanmakta olanlara hamile kalmayı önlemeleri tavsiye edilmelidir.
Sitarabin uygulanan hastalar çok sıkı monitörize edilmelidir. Trombosit ve lökosit sayımları ile kemik iliği kontrollerinin sık sık yapılması şarttır. Trombosit sayısının 50.000/mm³, polimorf nükleer granülosit sayısının 1.000/mm³ün altına inmesi durumunda tedavinin durdurulması veya dozunun azaltılması gerekebilir. Periferik kandaki şekilli elemanların sayısındaki düşme ilaç kesildikten sonra da devam edebilir ve en düşük değerlere tedavi durdurulduktan 12-14 gün sonra ulaşabilir. Gerektiği anda, kemik iliğinin düzeldiğine dair işaretler görüldüğü taktirde (arka arkaya kemik iliği incelemeleri sonucunda) tedaviye yeniden başlanır. Periferik kan dejerleri normale dönene kadar ilacın durdurulduğu hastalar kontrolden kaçabilir.
Yüksek intravenöz dozlar süratli verildiği taktirde, hastalarda enjeksiyon sonrasında sıklıkla birkaç saat süren bulantı-kusma görülebilir. İlaç enfüzyonla verildiği taktirde bu sorunla daha az karşılaşılmaktadır. Sitarabin uygulanan hastalarda kemik iliği, karaciğer ve böbrek fonksiyonları periodik olarak kontrol edilmelidir.
Diğer sitostatik ilaçlarla olduğu gibi, neoplastik hücrelerdeki süratli lizise bağlı olarak hiperürisemiye yol açabilir. Hekim hastanın kan ürik asit düzeyini monitörize etmeli ve gerektiğinde bu sorunu kontrol etmek amacıyla kullanılabilecek farmakolojik ve destek önlemleri için hazırlıklı olmalıdır.