SAIZEN CLICKEASY 8 mg 1 flakon Uyarılar

Serono Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Saizen uyarılar, Saizen zararları, Saizen önlemler, Saizen riskler, Saizen yan etkisi, Saizen alerji, Saizen alkol, Saizen hamileler, Saizen emzirme, Saizen araç kullanımı, Saizen fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Büyüme hormonu eksikliği olan hastaların teşhis ve tedavisinde deneyimli bir hekimin düzenli gözetimi altında tedavi takip edilmelidir.

Büyüme hormonu ile tedavi alan remisyondaki intra ya da ekstrakranial neoplazili hastalar hekim tarafından dikkatle ve düzenli aralıklarda kontrol edilmelidir.

İntrakranial tümöre bağlı sekonder büyüme hormonu eksikliği olan hastalar, altta yatan hastalığın herhangi bir ilerleme ya da yineleme durumu için sık sık muayene edilmelidir.

Büyüme hormonu ile tedavi edilmiş veya edilmemiş büyüme hormonu eksik çocuklarda bazı lösemi vakaları rapor edilmiştir ve durum büyüme hormonu eksik olmayan çocuklarla kıyaslandığında insidansta hafif bir artışa işaret etmektedir. Büyüme hormonu tedavisiyle nedensel ilişkisi henüz kurulmamıştır.

Büyüme hormonu uygulaması yaklaşık 2 saat geçici hipoglisemik faza ve sonrasında 2-4 saat süreyle yüksek insülin konsantrasyonlarına rağmen hiperglisemiye neden olur. Somatropin, hiperinsülinizm ve bazı hastalarda da hiperglisemi ile sonuçlanabilen insülin rezistansı durumunu indükleyebilir. İnsülin rezistansını tayin için, hastalar glukoz intoleransı yönünden gözlenmelidir.

SAİZEN, diabetes mellituslu ya da ailesinde diabetes mellitus hikayesi olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Diabetes mellitusu olan hastaların antidiabetik tedavilerini ayarlamak gerekebilir.

İlerlemeyen retinopati olgularında Somatropin replasman tedavisi kesilmemelidir.
Preproliferatif değişikliklerin gelişmesi ve proliferatif retinopatinin tespit edilmesi durumunda Somatropin replasman tedavisi kesilmelidir.

Somatropin tedavisi esnasında T4’den T3 dönüşümünün arttığı tespit edildiğinden, serum T4 değerlerinde azalma ve serum T3 değerlerinde artış gözlenebilmektedir. Genel olarak, sağlıklı kişilerde periferal tiroid hormon seviyeleri normal sınırlar içinde kalmaktadır. Somatropinin, tiroid hormon seviyelerine etkisi ile, merkezi subklinik hipotiroidizmli hastalarda, klinik olarak belirgin hipotiroidizm gelişmesine neden olabilir. Tam tersine, tiroksin ile replasman tedavisi alan hastalarda hafif hipertiroidizm meydana gelebilir. Bu yüzden Somatropin ile tedaviye başladıktan sonra ve doz ayarı sonrası özellikle tiroid fonksiyon testi tavsiye edilir.

Yetişkinlerde büyüme hormonu replasman tedavisi esnasında sıvı retansiyonu beklenir.

Devamlı ödem ya da şiddetli paraestezi durumunda karpal tünel sendromu gelişmesini önlemek için dozaj azaltılmalıdır.

Şiddetli ya da tekrarlayan başağrısı, görsel problemler, bulantı ve/veya kusma durumlarında, papilödem için funduskopi önerilir. Papilödem varsa, iyi huylu intrakranial basınç artışı (psödotümor serebri) tanısı düşünülmeli ve SAİZEN tedavisi kesilmelidir. Halen intrakranial hipertansiyonlu hastalarda klinik kararı vermede rehberlik edecek yeterli kanıt yoktur.
Büyüme hormonu tedavisine tekrar başlanırsa, intrakranial hipertansiyon semptomları için dikkatli gözlem gerekir ve intrakranial hipertansiyon tekrarlarsa tedavi kesilmelidir.

Büyüme hormonu eksikliği ve hipotiroidizm ile büyüme sıçramaları gibi endokrin bozukluğu olan hastalarda, femur başı epifizlerinde daha sık kayma meydana gelebilir. Büyüme hormonu ile tedavi edilen çocuklarda, femur başı epifizlerinde kayma ya altta yatan endokrin bozukluğundan ya da tedavi ile meydana gelen artmış büyüme hızından ötürüdür. Büyüme sıçramaları, prepubertal büyüme sıçraması esnasında özellikle gerilim altında olan kalça eklemi gibi, eklemle ilgili problemlerin riskini artırabilir. SAİZEN ile tedavi edilen hastalarda diz ağrısı ya da kalça şikayetleri ya da topallama gelişmesine karşı hekimler ve hasta yakınları dikkatli olmalıdır.

Kronik böbrek yetmezliğinden ötürü büyüme geriliği olan hastalar, renal osteodistrofi ilerleme bulgusu için periyodik olarak kontrol edilmelidir. Femur başı epifiz kayması ya da femur başının avasküler nekrozları, ilerlemiş renal osteodistrofisi olan çocuklarda görülebilir ve bu problemlerin büyüme hormonu tedavisinden etkilendiği kesin değildir. Tedavi başlamadan önce kalçanın röntgeni alınmalıdır.

Kronik böbrek yetmezliği olan çocuklarda, tedaviye başlamadan önce böbrek fonksiyonu normalin %50 altına kadar düşmüş olmalıdır. Büyüme bozukluğunu doğrulamak için, tedaviye başlamadan önce 1 yıl büyüme takip edilmelidir. Böbrek yetmezliği için konservatif tedavi (tedavi başlamadan önce 1 yıl süreyle asidoz, hiperparatiroidizm ve beslenme kontrolunu içerir) saptanmalı ve büyüme hormonu tedavisi esnasında sürdürülmelidir. Tedavi böbrek nakli esnasında kesilmelidir.

SGA ile doğan kısa çocuklarda, tedaviye başlamadan önce, büyüme bozukluğunu açıklayabilecek diğer medikal sebeplerin ve tedavilerin ekarte edilmesi gerekmektedir.

SGA hastalarında, tedaviye başlamadan önce, açlık kan şekeri ve insülin ölçümlerinin yapılması ve sonrasında yılda bir kez tekrarlanması tavsiye edilmektedir. Diabetes Mellitus için artmış riske sahip hastalarda (örn. ailede diyabet öyküsü, şişmanlık, artmış vücut kitle indeksi, şiddetli insülin direnci, acanthosis nigricans) oral glikoz tolerans testi (OGTT) yapılmalıdır. Diyabet varlığı kesin ise, büyüme hormonu uygulanmamalıdır.

SGA hastalarında, tedaviye başlamadan önce, IGF-I seviyesi ölçümünün yapılması ve sonrasında yılda iki sefer tekrarlanması tavsiye edilmektedir. Tekrarlanan ölçümlerde IGF-I seviyeleri, yaş ve pubertal durumuna uygun referanslarla karşılaştırıldığında +2 SD aşarsa, doz ayarlaması için IGF-I / IGFBP-3 oranı değerlendirmeye alınabilir.

SGA hastalarında, ergenlik başlangıcında tedaviye başlanması konusundaki deneyim sınırlıdır. Bu nedenle puberte dönemine yakın hastalarda tedaviye başlanması önerilmemektedir. Silver-Russel sendromuna sahip SGA hastalarındaki deneyimler sınırlıdır.

SGA ile doğan kısa çocuklarda, eğer erişkin boyuna erişilmeden tedavi sonlandırılırsa, Somatropin tedavisi ile boy uzamasında elde edilen büyüme hızının bir kısmı kaybedilebilir.

Lipoatrofiyi önlemek için enjeksiyon farklı yerlere yapılmalıdır.

Yetişkinlerde büyüme hormonu eksikliği ömür boyu süren ve tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Ancak 60 yaş üstü hastalarda ve uzun süreli kullanımlarla ilgili sınırlı deneyim bulunmaktadır.

Akut kritik hastalık gelişen tüm hastalarda, büyüme hormonu ile tedavinin olası yararları; olabilecek potansiyel riskler düşünülerek değerlendirilmelidir.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

SAİZEN hastanın araç ya da makine kullanma kabiliyetini engellemez.