POLIFLEKS %20 MANNITOL sudaki solüsyonu 500 ml PVC setsiz Dozu

Polifarma Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Polifleks Mannitol dozu, Polifleks Mannitol dozaj, Polifleks Mannitol doz aşımı, Polifleks Mannitol uygulama, Polifleks Mannitol kullanım şekli, Polifleks Mannitol kullanımı, Polifleks Mannitol kullanım süresi, Polifleks Mannitol açmı tokmu, Polifleks Mannitol nedir, Polifleks Mannitol ne için kullanılır, Polifleks Mannitol nasıl kullanılır, Polifleks Mannitol faydaları, Polifleks Mannitol etkileri, Polifleks Mannitol günde kaç kez, Polifleks Mannitol sabah mı akşam mı, Polifleks Mannitol fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji / Uygulama sıklığı ve süresi:

Uygulanacak doz ve infüzyon hızı hastanm yaşma, ağırlığına, klinik ve biyolojik durumu ile birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafmdan ayarlanır.

Erişkin ve adölesanlarda doz 24 saatte 250 mİ ile 1000 mİ arasında değişir. Bir defalık doz 250

ml’den fazla olmamalıdır (50 g mannitol). Çoğu durumda günlük 250-500 mİ ile yeterli yanıt

alınmaktadır (50-100 g mannitol/gün).

Normal infüzyon hızı saatte 30-50 ml’dir. Acil durumlarda 5 dakika süreyle saatte 70 mlTik dozlar uygulanabilir. Bu 5 dakikalık dozdan sonra infüzyona, normal infüzyon hızı olan 30-50 ml/saat ile devam edilmelidir.

Bu genel kurallar dikkate alınarak hekim tarafmdan başka türlü önerilmediyse aşağıdaki pozoloji önerilir:

- Kafa içi ve göz içi basıncının azaltılmasında:

Kilo başma 5 - 10 mİ çözelti (1-2 g/kg), 15-60 dakika içinde intravenöz olarak uygulanır. Bu şekilde, 70 kg Tık erişkin bir hastaya 30 dakika içinde 700 mİ uygulanabilir.

- Akut böbrek yetmezliği ve fonksiyonel oligürinin ayırıcı teşhisinde:

Çözeltiden 100 mİ, 5-6 dakika içinde intravenöz olarak verilerek infüzyonun hızı yavaşlatılır ve 45-60 dakikada toplam 250 mİ çözelti uygulanır. Hasta saatte 50-100 mİ idrar çıkarmalıdır.

Eğer idrar miktarı 1-2 saat içinde artmazsa ve hastanm sıvı ihtiyacı karşılanmışsa, ikinci bir deneme dozu uygulanabilir. Bununla birlikte, hastada diürez başlamamışsa, 500 ml’den (100 g mannitol) fazlası verilmemelidir. Böyle inatçı bir oligüri, akut tübüler nekroz ya da ürogenital sistemde kronik patolojik bir durumun belirtisi olabilir.

Diürez başladıktan sonra, saatte 100 mİ idrar çıkışı sağlayacak şekilde, çözelti gerekirse seyreltilerek infüzyona devam edilir. Hastanm metabolik gereksinimlerine, sıvı ve elektrolit dengesine göre çözeltiye ayrıca dekstroz ve sodyum klorür katılabilir.

- Transüretral prostat rezeksiyonu ya da diğer ürogenital ameliyatlar sırasında ve sonrasında su intoksikasyonunun ve postoperatif irigasyon ihtiyacının azaltılmasında:

Anestezi uygulanmaya başlanırken 5-10 dakikada intravenöz olarak %0.45 oranında sodyum klorür içeren %5 dekstroz çözeltisiyle birlikte toplamda 150 mİ verilir. Bu şekilde ameliyat sırasında ve ameliyattan sonra saatte 300 mİ hesabıyla 1000 mİ toplam sıvı uygulanır.

Bundan sonra, 18 saat süreyle ya da irigasyon ihtiyacı kalmayıncaya kadar, karışımın %’ü %0.2 oranında sodyum klorür içeren %5 dekstroz çözeltisinden olmak üzere %5 DEKSTROZ %0.2 SODYUM KLORÜR İ.V İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ ile birlikte saatte toplam 400 mİ verilir (bu durumda mannitolün toplam sıvıdaki oranı %5 olur).

- Hemoglobin, ürik asit ve güç çözünür başka bileşiklerin böbrek tübülüslerine çökmesini önlemek ve atılımlarım arttırmak için:

40-45 miliekivalan sodyum laktat veya bikarbonat ilave edilmiş çözeltiden 250 mİ (50 g mannitol) 30 dakikada intravenöz olarak uygulanır.

Bundan sonra, saatte 300-500 mlTik bir idrar çıkışı sağlayacak şekilde, karışımın %’ü %0.2 oranında sodyum klorür içeren %5 dekstroz çözeltisinden olmak üzere %5 DEKSTROZ %0.2 SODYUM KLORÜR İ.V İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ ile birlikte saatte 300-500 mİ verilir (bu durumda mannitolün toplam sıvıdaki oranı %5 olur).

Kayıpları karşılamak üzere çözeltinin her litresine 40-45 miliekivalan sodyum laktat ve yeter miktarda potasyum eklenmeli, idrar pH’ına sık sık bakılarak yeterli bir alkalileşme sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmelidir.

- Kanda toksik dozlarda bulunan barbitürat ve diğer maddelerin atılımını arttırmak için:

40 - 45 miliekivalan sodyum laktat veya bikarbonat ilave edilmiş çözeltiden 250 mİ (50 g mannitol) 30 dakikada intravenöz olarak uygulanır.

Bundan sonra, kandaki barbitürat seviyesi toksik olmayıncaya kadar saatte 300-500 mlTik bir idrar çıkışı sağlayacak şekilde, karışımın %’ü %0.2 oranında sodyum klorür içeren %5 dekstroz çözeltisinden olmak üzere %5 DEKSTROZ %0.2 SODYUM KLORÜR İ.V İNFÜZYON İÇİN

ÇÖZELTİ ile birlikte saatte 300 - 500 mİ uygulanarak devam edilir. Çözeltinin her 1 litresine 4045 miliekivalan sodyum laktat, 20 miliekivalan potasyum klorür ve 1 g kalsiyum glukonat eklenmeli, idrar pH’ına sık sık bakılarak yeterli bir alkalileşme sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmelidir.

- Su intoksikasyonu vakalarında hiponatreminin düzenlenmesi için:

100 mİ 5-10 dakika içinde intravenöz olarak uygulanır ve saatte 100 mİ hesabıyla infüzyona devam edilir. Toplam doz, vücuttan atılması istenen su miktarına bağlıdır.

Çözeltinin 1 mİ’si 4 mİ idrar çıkışı sağlar.

- Ekstrakorporal dolaşım, abdominal aortun pense edilmesi ve diğer büyük ameliyatlarda oligürinin önlenmesinde:

Anestezi başladıktan sonra (aortun pense edilmesinden önce) 30 dakika içinde 250 mİ intravenöz olarak uygulanır.

Ameliyat sırasında ve ameliyattan sonra 18 saat süreyle, karışımın %’ü %0.2 oranında sodyum klorür içeren %5 dekstroz çözeltisinden olmak üzere %5 DEKSTROZ %0.2 SODYUM KLORÜR İ.V İNFÜZYON İÇİN ÇÖZELTİ ile birlikte saatte 100 mİ idrar çıkışı sağlayacak şekilde verilir (bu durumda mannitolün toplam sıvıdaki oranı %5 olur).

- Açık kalp ameliyatlarından sonra oligürinin önlenmesinde:

Pompadaki kana % 0.2 sodyum klorür içeren % 20’lik mannitol çözeltisinden hastanm kilosu başma 2 g mannitol hesabıyla ilave edilir. Yukarıdaki maddede yazılı olduğu şekilde devam edilir.

- Akut hipotansiyon, şok ve böbrek kan dolaşımını azaltan diğer durumlarda oligürinin önlenmesinde:

Akut böbrek yetmezliği ve fonksiyonel oligürinin ayırıcı teşhisinde önerilen pozoloji kullanılmalıdır.

Uygulama şekli:

Uygulama steril apirojen setlerle intravenöz yoldan yapılır. Hipertonik çözeltiler büyük venlerden ya da tercihan merkezi venöz bir yoldan uygulanmalıdır.

Uygulamayla ilgili ayrıntılar için ayrıca bölüm 6.6’ya bakınız.

Böbrek / Karaciğer yetmezliği:

Böbrek yetmezliği:

Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Böyle durumlarda öncelikle bir test dozu uygulanarak, mannitol uygulamaya ancak yeterli idrar akımı sağlanırsa devam edilmelidir.

Karaciğer yetmezliği:

Bu popülasyona özel gerçekleştirilen bir çalışma bulunmadığından, bu hasta grubu için özel bir dozaj önerisi bulunmamaktadır.

Pediyatrik popülasyon:

12 yaş altı çocuklarda etkinlik ve emniyeti gösterilmemiştir.

12 yaş üzeri çocuklarda uygulanacak doz ve infüzyon hızı, erişkinlerdeki gibi hastanm ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafmdan ayarlanır.

Çocuklardaki böbrek yetmezliği durumunda ilk 3-5 dakika boyunca uygulanacak test dozu vücut ağırlığının kg’ı başma 1 mİ olmalıdır (200 mg/kg). Tedavi dozu vücut ağırlığının kg’ı başma 2.5 mİ ile 7.5 mİ arasında değişir. Bu doz gerekirse 4-8 saat aralıklarla bir ya da iki kez tekrarlanabilir.

Serebral ya da oküler ödem durumunda bu doz erişkinlerdeki gibi 30-60 dakika içinde verilebilir.
Geriyatrik popülasyon:

Uygulanacak doz ve infüzyon hızı, erişkinlerdeki gibi hastanm ağırlığına, klinik ve biyolojik durumuna ve birlikte uygulanan tedaviye göre hekim tarafmdan ayarlanır.

Bu popülasyonda da genel olarak doz erişkinlerdeki gibi 24 saatte 250 mİ ile 1000 mİ arasında değişir. Bir defalık doz 250 ml’den fazla olmamalıdır (50 g mannitol). Çoğu durumda günlük 250-500 mİ ile yeterli yanıt alınmaktadır (50-100 g mannitol/gün).

Doz aşımı ve tedavisi

Parenteral tedavi sırasında aşın infüzyona bağlı sıvı ya da solüt yüklenmesi görülürse, mannitol infüzyonuna son verilerek hasta yeniden değerlendirilmeli, uygun tedavi girişimlerinde bulunulmalıdır.

Hiperozmotik çözeltilerin uzun süreli ya da çok hızlı infüzyonu dolaşım yüklenmesi ve asidoza neden olabilir. İlk belirtiler baş ağrısı, bulantı ve ateş olmaksızın titreme şeklinde olabilir. Daha sonra bu durum konfüzyon, letarji, konvülsiyonlar, stupor ve komaya dönüşebilir.

Bu durumda sıvı ve elektrolit dengesi yakından izlenerek semptomatik ve destekleyici tedavi uygulanır. Hemodiyaliz faydalı olabilir.