KALIDREN 50 mg 20 film tablet Dozu

Yavuz Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Kalidren dozu, Kalidren dozaj, Kalidren doz aşımı, Kalidren uygulama, Kalidren kullanım şekli, Kalidren kullanımı, Kalidren kullanım süresi, Kalidren açmı tokmu, Kalidren nedir, Kalidren ne için kullanılır, Kalidren nasıl kullanılır, Kalidren faydaları, Kalidren etkileri, Kalidren günde kaç kez, Kalidren sabah mı akşam mı, Kalidren fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji:

, semptomları kontrol altına almak için önerilen en düşük dozun en kısa sürede kullanılmasıyla azaltılabilir.

Tavsiye edilen başlangıç dozu günde 100-150 mg’dır. Daha hafif vakalarda, günde 75-100 mg genellikle yeterlidir.

Günlük toplam doz genellikle 2-3 bölünmüş doz olarak verilmelidir.

Primer dismenorede günlük doz kişiye göre ayarlanmalıdır ve genellikle 50-150 mg‘dır. Başlangıçta 50 - 100 mg dozda verilmeli ve gerekirse, birkaç menstrüel siklus içinde günde enfazla 150 mg’a yükseltilmelidir. Tedaviye ilk semptomlar görülünce başlanmalı vesemptomatolojiye bağlı olarak birkaç gün devam edilmelidir.

Uygulama şekli:

Ağızdan kullanım içindir.

Tabletler bir miktar sıvıyla birlikte, tercihen yemekten önce yutulmak ve bölünmemek ya da çiğnenmemelidir.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Pediyatrik popülasyon:

KALİDREN tabletlerin çocuklarda ve 14 yaşından küçük ergenlerde kullanılması önerilmez. 14 yaş ve üzerindeki ergenlerde günde 75-100 mg alınması, genellikle yeterlidir. Günlüktoplam doz genellikle, 2-3 doza bölünmelidir. Maksimum günlük doz (150 mg),aşılmamalıdır.

Geriyatrik popülasyon: (65 yaş ve üzeri) KALİDREN’in farmakokinetiği yaşlı hastalarda klinik olarak anlamlı düzeyde bozulmamasına rağmen, non-steroidal antienflamatuar ilaçlargenel olarak, istenmeyen etkilere daha eğilimli olan bu gibi hastalarda dikkatlikullanılmalıdırlar. Özellikle hassas veya vücut ağırlığı düşük olan yaşlı hastalarda en düşüketkili dozun kullanılması ve hastanın NSAİ ilaç tedavisi boyunca gastro-intestinal kanamaolasılığına karşı takip edilmesi önerilmektedir (bkz. Bölüm 4.4).

Bilinen kardiyovasküler hastalık ya da önemli kardiyovasküler risk faktörleri KALİDREN ile tedavi, bilinen kardiyovasküler hastalığı ya da kontrol edilmeyenhipertansiyonu olan hastalarda önerilmez. Gerekirse, bilinen kardiyovasküler hastalığı,kontrol edilmeyen hipertansiyonu veya kardiyovasküler hastalık için önemli risk faktörleriolan hastalar KALİDREN ile sadece dikkatli değerlendirme sonrasında ve 4 haftadan uzunsüreli tedavi halinde yalnızca <100 mg’lık günlük dozlarda tedavi edilmelidir (bkz., bölüm4.4.)

Böbrek yetmezliği

KALİDREN böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz., bölüm 4.3.).

Böbrek yetmezliği olan hastalarda spesifik çalışmalar yürütülmediğinden, spesifik doz ayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila orta şiddette böbrek yetmezliği olanhastalara KALİDREN uygulanırken dikkat edilmelidir (bkz., bölüm 4.4.)

Karaciğer yetmezliği

KALİDREN karaciğer yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir (bkz., bölüm 4.3.). Karaciğer yetmezliği olan hastalarda spesifik çalışmalar yürütülmediğinden, spesifik dozayarlamasına ilişkin önerilerde bulunulamaz. Hafif ila orta şiddette karaciğer yetmezliği olanhastalara KALİDREN uygulanırken dikkat gösterilmelidir (bkz., bölüm 4.4.)

Doz aşımı ve tedavisi

Semptomlar

Diklofenak doz aşımının neden olduğu, tipik bir klinik tablo yoktur. Doz aşımında kusma, gastrointestinal kanama, ishal, göz kararması, kulak çınlaması veya konvülsiyon görülebilir.Ciddi zehirlenmelerde, akut böbrek yetersizliğinin ve karaciğer hasarının gelişmesimümkündür.

Terapötik önlemler

Diklofenak dahil NSAİİTerle akut zehirlenmelerin tedavisi temel olarak destek önlemlerinin alınması ve semptomatik tedavi uygulanması şeklindedir. Hipotansiyon, böbrek yetmezliği,konvülsiyon, gastrointestinal bozukluk ve solunum depresyonu gibi komplikasyonlargelişirse, destek önlemleri alınmalı ve semptomatik tedavi uygulanmalıdır.

Zorlu diürez, diyaliz veya hemoperfiizyon gibi özel önlemler; NSAİİ’lerin plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanması ve yüksek oranda biyotransformasyona uğramasıyüzünden, diklofenak dahil NSAİİ’lerin atılımına muhtemelen yardımcı değildir.

Toksik olabilecek doz aşımından sonra aktif kömür kullanılması ve yaşamı tehlikeye sokacak boyutlardaki doz aşımından sonra mide dekontaminasyonu (kusturma, midenin yıkanması)düşünülebilir.