GLUCOVANCE 500/5 mg 30 film tablet Uyarılar

Daiichi Sankyo Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Glucovance uyarılar, Glucovance zararları, Glucovance önlemler, Glucovance riskler, Glucovance yan etkisi, Glucovance alerji, Glucovance alkol, Glucovance hamileler, Glucovance emzirme, Glucovance araç kullanımı, Glucovance fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Laktik asidoz

Laktik asidoz, metformin birikmesine bağlı olarak ortaya çıkan, ender ama ciddi bir metabolik komplikasyondur; derhal tedavi edilmediğinde mortalitesi yüksektir. Metformin almakta olan hastalarda bildirilen laktik asidoz olguları, başlıca belirgin böbrek yetmezliği olan diyabetik hastalarda ortaya çıkmıştır. Laktik asidoz insidansı, kötü kontrol edilen diyabet, ketozis, uzun süreli açlık, alkolizm, karaciğer yetmezliği ve ayrıca hipoksi ile seyreden herhangi bir durum gibi

diğer risk faktörlerinin tayini ile azaltılabilir ve azaltılmalıdır. Tanı:

Laktik asidoz, asidotik dispne, karın ağrısı, hipotermi ve bunları takip eden koma ile karakterizedir. Diyagnostik laboratuar bulguları, kan pH’sında azalma, 5 mmol/l’nin üzerinde plazma laktat düzeyleri ve anyon boşluğu ile laktat/pirüvat oranında yükselmedir. Karın ağrısı ve sindirim bozukluklarıyla birlikte kas krampları, şiddetli asteni gibi spesifik olmayan bulgular ortaya çıktığında laktik asidoz riski düşünülmelidir. Eğer metabolik asidozdan şüpheleniliyorsa, ilacın kullanımına son verilmeli ve hasta derhal hospitalize edilmelidir (bkz. Bölüm 4.9)

Hipoglisemi

GLUCOVANCE bir sülfonilüre içerdiğinden, hastada hipoglisemik atakların ortaya çıkması riskine neden olur. Tedavi başlatıldıktan sonra dozun arttırılarak titre edilmesi, hipogliseminin ortaya çıkmasını önleyebilir. Bu tedavi yalnızca, hasta, kahvaltı dahil düzenli bir yemek öğünü programını takip ediyorsa reçete edilmelidir. Hipoglisemi riski geç yenilen yemek, yetersiz veya dengesiz karbonhidrat alımıyla arttığından, tedavi sırasında karbonhidrat alımının düzenli olması çok önemlidir. Hipoglisemi; özellikle enerji kısıtlı diyet, yoğun ve uzun süreli egzersiz sonrası, alkol alımı veya hipoglisemik ilaç kombinasyonlarının uygulandığı durumlarda ortaya çıkar.

Tanı:

Hipoglisemi semptomları: baş ağrısı, açlık, bulantı, kusma, aşırı yorgunluk, uyku bozukluğu, huzursuzluk, agresyon, konsantrasyon bozukluğu, reaksiyonlarda azalma, depresyon, konfüzyon, konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, titreme, paralizi ve parestezi, baş dönmesi, deliryum, konvülsiyonlar, somnolans, bilinç kaybı, yüzeyel solunum ve bradikardidir. Hipogliseminin yol açtığı karşıt-düzenlemeye bağlı olarak, terleme, korku, taşikardi, hipertansiyon, palpitasyonlar, anjina ve aritmiler ortaya çıkabilir. Daha sonra gelişen bu semptomlar, hipoglisemi yavaş geliştiğinde, otonomik nöropati durumunda ya da hasta beta blokör ajanlar, klonidin, rezerpin, guanetidin ya da sempatomimetikler alıyorsa ortaya çıkmayabilir.

Hipogliseminin tedavisi:

Bilinç kaybı veya nörolojik belirtileri olmayan orta derecedeki hipoglisemik semptomlar, hızla şeker verilerek düzeltilmelidir. Bu durumda doz ayarlaması ve/veya hastanın yeme alışkanlıklarının düzenlenmesi gereklidir. Koma, nöbetler ya da başka nörolojik bulgularla birlikte giden şiddetli hipoglisemik reaksiyonlar da mümkündür. Bu reaksiyonlar, eğer hipoglisemi tanısı konmuş ya da hipoglisemiden şüphelenilmiş ise, hastaneye götürülünceye kadar acilen intravenöz glukoz ile tedavi yapılmasını gerektirebilir.

Hipoglisemik atak riskini azaltmak için hastaların ve dozun dikkatle seçilmesi ve hastaya gereken talimatların verilmesi önemlidir. Eğer hastada tekrarlayan hipoglisemi atakları ortaya çıkıyorsa, gerek şiddetli olsun gerekse hastanın durumu fark etmediği derecede olsun, GLUCOVANCE dışında antidiyabetik tedavi seçenekleri gündeme getirilmelidir.

Hipoglisemiyi arttıran faktörler:

- Birlikte alkol alınması, özellikle aç iken

- Hastanın tedaviyi reddetmesi veya daha çok yaşlı hastalarda olmak üzere, hastada kooperasyon güçlüğü

- Malnutrisyon, düzensiz yemek öğünleri, öğün atlama, açlık veya diyet değişiklikleri

- Fiziksel egzersiz ve karbonhidrat alımı arasında dengesizlik

- Böbrek yetmezliği

- Şiddetli karaciğer yetmezliği

- Aşırı doz GLUCOVANCE

- Belirli endokrin bozukluklar: Tiroid yetersizliği, hipofiz ve adrenal bez yetersizliği

- Belirli bazı ilaçların eşzamanlı olarak kullanılması (bkz. Bölüm 4.5).

Böbrek ve karaciğer yetmezliği:

GLUCOVANCE’ın farmakokinetiği ve/veya farmakodinamiği hepatik veya şiddetli renal yetmezliği olan hastalarda değişebilir. Böyle hastalarda hipoglisemi oluştuğunda, uzun süreli olabilir; bu nedenle hastaya uygun tedavi başlanmalıdır.

Hastaların bilgilendirilmesi:

Hastalara ve ailelerine, hipoglisemi riski, semptomları, tedavisi ve hipoglisemiye yol açan durumlar açıklanmalıdır. Benzer şekilde, kas krampları ve eşlik eden sindirim bozuklukları, karın ağrısı, şiddetli asteni, asidoza bağlanan dispne, hipotermi ve koma gibi spesifik olmayan bulguların ortaya çıkması durumunda, laktik asidoz riski düşünülmelidir.

Hastalar özellikle dengeli bir diyet takip etmenin, düzenli fizik egzersiz yapmanın ve kan şekerinin düzenli olarak takibinin önemi konusunda bilgilendirilmelidir.

Kan şekerinde dengesizlik

Cerrahi girişim halinde veya diyabetin dekompansasyonuna neden olan diğer hallerde, bu tedavi yerine geçici olarak insülin tedavisi uygulanmalıdır.

Hiperglisemi semptomları, idrar artışı, yoğun bir susuzluk ve kuru cilttir.

Böbrek fonksiyonları

Metformin böbrekler yoluyla atıldığından, kreatinin klirensi ve/veya serum kreatinin düzeylerinin, tedaviye başlamadan önce ve daha sonrasında düzenli olarak kontrol edilmesi önerilmektedir:

- Böbrek fonksiyonları normal olan hastalarda en az yılda bir kez,

- Serum kreatinin düzeyleri normalin üst sınırında olan hastalarda ve yaşlı hastalarda yılda en az iki ile dört kez.

Yaşlı kişilerde böbrek fonksiyonlarının azalması sık görülür ve asemptomatiktir. Antihipertansif tedavi ya da diüretik tedavisinin başlatılması ve bir non-steroid antienflamatuar ilaç (NSAEİ) ile tedaviye başlanması gibi böbrek fonksiyonlarının zarar görebileceği durumlarda özellikle dikkatli olunmalıdır.

İyotlu kontrast madde uygulaması

Radyolojik incelemelerde, IV iyotlu kontrast madde uygulaması renal yetmezliğe neden olabilir. Böbrek fonksiyonlarına bağlı olarak, GLUCOVANCE, testten 48 saat öncesinde veya test zamanında kesilmeli ve testten 48 saat sonra ancak renal fonksiyonlar yeniden gözden geçirilip normal bulunduğunda, tedaviye tekrar başlanmalıdır.

Cerrahi girişim

GLUCOVANCE metformin içerdiğinden, genel, spinal ya da epidural anestezi ile yapılan elektif cerrahi girişimden 48 saat önce kesilmeli ve cerrahi girişimi izleyen 48 saatten daha önce veya ağızdan beslenmeye geri dönülmeden önce başlatılmamalıdır. Tedavi başlatılmazdan önce aynı zamanda, böbrek fonksiyonları yeniden gözden geçirilmiş ve normal bulunmuş olmalıdır.

Diğer önlemler

Hastalar gün boyunca düzenli karbonhidrat dağılımı içeren diyetlerine devam etmelidir. Kilolu hastalar enerjiden kısıtlanmış diyetlerini sürdürmelidir.

GLUCOVANCE kullanımı esnasında, düzenli fiziksel egzersiz gereklidir.

Diyabet takibine yönelik laboratuar testleri (glisemi, HbA1c) düzenli olarak yapılmalıdır.

Glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikliği olan hastaların sülfonilürelerle tedavi edilmesi hemolitik anemiye neden olabilir. Glibenklamid, sülfonilüre sınıfı ilaçlardan olduğu için, G6PD-eksikliği olan hastalarda GLUCOVANCE kullanılırken dikkatli olunmalıdır ve sülfonilüre grubundan olmayan bir alternatif düşünülmelidir.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Hastalar hipoglisemi semptomları konusunda uyarılmalı ve araç veya makine kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmelidir.