ECOPIRIN 150 mg 30 enterik kaplı tablet Dozu

Abdi İbrahim Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Ecopirin dozu, Ecopirin dozaj, Ecopirin doz aşımı, Ecopirin uygulama, Ecopirin kullanım şekli, Ecopirin kullanımı, Ecopirin kullanım süresi, Ecopirin açmı tokmu, Ecopirin nedir, Ecopirin ne için kullanılır, Ecopirin nasıl kullanılır, Ecopirin faydaları, Ecopirin etkileri, Ecopirin günde kaç kez, Ecopirin sabah mı akşam mı, Ecopirin fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji ve uygulama şekli

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde: Reinfarktüs profilaksisi ve nonstabil anjina pektoriste: 1-3x1 tablet/gün Risk altındaki hastalarda koroner trombozun önlenmesinde: 1-2x1 tablet/gün Post-operatif (by-pass ve shunt) tromboz profilaksisinde: 1x1 tablet/gün İnme profilaksisinde ve geçici iskemik ataklarda: 1-3x1 tablet/gün ECOPİRİN uzun süreli kullanım için tasarlanmıştır. Tedavi süresine hekim tarafından karar verilmelidir.

Uygulama şekli

Oral kullanım içindir. Tabletler bir miktar suyla birlikte (örneğin bir bardak su), tercihen yemeklerden önce bir bütün olarak yutulmalıdır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

ECOPİRİN, ciddi karaciğer ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda kullanılmamalıdır (bkz. 4.3 Kontrendikasyonlar).

Pediyatrik popülasyon:

ECOPİRİN'in 18 yaş altı çocuklarda güvenlilik ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Bu yaş grubu için veri yoktur. Bu nedenle, 18 yaş altı çocuklarda ECOPİRİN kullanımı önerilmez.

Doz aşımı ve tedavisi

Gastrointestinal hastalıklar:

Yaygın: Mide yanması, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve ishal Gastrointestinal kanaldan az miktarda kan kaybı (mikro hemoraj)

Yaygın olmayan: Çok seyrek vakalarda perforasyona yol açabilecek yaygın olmayan gastrointestinal ülserler, gastrointestinal kanama (uzun süreli ECOPİRİN 150 mg kullanımı,gastrointestinal kanaldan gizli kan kaybına bağlı olarak demir eksikliği anemisine nedenolabilir), gastrointestinal enflamasyon.

Dışkınızın koyu renkli olması (melena) veya kan kusmanız durumunda (her ikisi de ciddi mide kanamasının belirtileridir) derhal doktorunuza bildirmelisiniz.

Hepato-bilier hastalıklar:

Çok seyrek: Yüksek karaciğer değerleri.

Deri ve deri altı doku hastalıkları:

Yaygın olmayan: Cilt reaksiyonları (eritema eksudativum multiformeye kadar varan çok seyrek vakalar).

Böbrek ve idrar yolu hastalıkları:

Çok seyrek: Böbrek fonksiyon bozukluğu ve akut böbrek yetmezliği Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması

Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesineolanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu TürkiyeFarmakovijilans Merkezi (TÜFAM)’ne bildirmeleri gerekmektedir (www.titck, gov.tr: e- posta:tufam@titck.gov.tr: tel: O 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99).

Salisilat toksisitesi (2 gün süreyle >100 mg/kg/günlük doz toksisite oluşturabilir) kronik, terapötik olarak kazanılmış intoksikasyondan ve çocukların ilacı kazara yutması ya darastlantısal intoksikasyonlar da dahil olmak üzere potansiyel olarak yaşamı tehdit edebilecekakut intoksikasyonlardan (doz aşımı) kaynaklanabilir.

Belirti ve semptomların özgül olmaması nedeniyle kronik salisilat zehirlenmesi sinsi seyredebilir. Hafif kronik salisilat toksisitesi ya da salisilizm genel olarak yalnızca yüksekdozların tekrarlayan kullanımlarından sonra oluşur. Semptomları; baş dönmesi, vertigo, kulakçınlaması, sağırlık, terleme, bulantı ve kusma, baş ağrısı ve konfüzyondur; bunlar dozundüşürülmesiyle kontrol edilebilir. Kulak çınlaması, 150 ila 300 mikrogram/ml düzeyindekiplazma konsantrasyonlarında oluşabilir. Daha ciddi advers olaylar 300 mikrogram/ml’ninüzerindeki konsantrasyonlarda gözlenir.

Akut intoksikasyonun temel özelliği asit-baz dengesinde yaşa ve intoksikasyonun şiddetine göre değişebilecek şiddetli bozulmadır. Çocuklardaki en yaygın görünüm metabolik asidozdur.Zehirlenmenin şiddeti tek başına plazma konsantrasyonlarından kestirilemez. Asetilsalisilikasidin emilimi gastrik boşalmanın azalmasına, midede konkresyon oluşumuna bağlı olarak yada enterik preparatların alımı sonucu gecikebilir. Asetilsalisilik asit intoksikasyonununyönetimi, durumun düzeyi, evresi ve klinik semptomları göz önünde bulundurularak vestandart zehirlenme yönetimi tekniklerine uygun olarak belirlenir. Öncelikli olarak yapılmasıgerekenler ilacın atıhmının hızlandırılması ile elektrolit ve asit- baz metabolizmasınındüzeltilmesi olmalıdır.

Salisilat zehirlenmesinin karmaşık patofızyolojik etkilerine bağlı olarak belirti ve semptomlar/tetkiklere ilişkin bulgular aşağıdakileri kapsayabilir:

Kompansatuvar metabolik asidozun eşlik ettiği solunumsalalkaloz

Asidemi, asidüri

Sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması

Hiperpireksi

Sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması

Solunumsal: hiperventilasyon, non- kardiyojenik pulmoneıödemden solunum durması,asfıksiye kadar değişir

Kardiyovasküler: disaritmiler, hipotansiyondan

kardiyovasküler areste kadaı değişir

Kan basıncında, EKG’de değişiklikler gibi

Sıvı ve elektrolit kaybı; dehidratasyon, oligüri ila böbrekyetmezliği

Hipokalemi, hipernatremi, hiponatremi, böbrekfonksiyonunda değişiklikleıgibi

Sıvı ve elektrolit dengesinin sağlanması

Glukoz metabolizmasında bozulma, ketoz

Hiperglisemi,hipoglisemi (özellikle çocuklarda)Keton düzeylerinde artış

Kulak çınlaması, sağırlık

Gastrointestinal kanama

Hematolojik: trombosit inhibisy onundan koagülopatiyekadar değişir

Örnek; PT’de uzama, hipoprotrombinemi

Nörolojik: letarji, konfüzyondan koma ve nöbetlere uzanan biıaralıkta klinik görünümlerleseyreden toksik ensefalopati veMS S baskılanması