AVIRAVIR 0.5 mg 30 film tablet Farmakolojik Özellikleri

Pharmactive Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1. Farmakodinamik özellikler

Farmakoterapötik grup: Direkt etkili antiviraller ATC kodu: J05AF10

Etki mekanizması:

Entekavir, HBV polimeraza karşı güçlü ve selektif aktiviteye sahip bir guanozin nükleozit analoğudur. Tntraselüler yarı-ömrü 15 saat olan aktif trifosfat (TP) formuna fosforİllenir.İntraselüler TP düzeyleri, ekstraselüler entekavir konsantrasyonlarıyla direkt olarak ilişkilidir vebaşlangıç plato düzeylerinin ötesinde anlamlı birikim göstermez. Doğal substrat olandeoksiguanozin-TP ile rekabete giren entekavir-TP, viral polimerazın 3 işlevsel aktivitesini deinhibe eder: (1) HBV polimerazın primingi, (2) negatif sarmalın pregenomik haberci RNA’danters transkripsiyonu ve (3) pozitif HBV DNA sarmalının sentezi. HBV DNA polimeraz içinentekavir-TP’nin Kİ değeri 0,0012 pM’dir. Entekavir-KP a, P ve 8 selüler polimerazların zayıf birinhibitörü olup Ki değerleri 18-40 pM’dir. İlaveten, yüksek entekavir maruziyetlerinin HepG2hücrelerindeki mitokondriyal DNA sentezi üzerinde veya y polimeraz üzerinde herhangi bir yanetkisi yoktur.(Kj> 160 pM).

Antiviral aktivite:

Entekavir, yabanıl tip HBV ile transfekte edilen insan HepG2 hücrelerinde 0.004 pM konsantrasyonda HBV DNA sentezini inhibe etmiştir (%50 azalma, EC50). Entekavirin LVDdirençli HBV’ye (rtL180M ve rtM204V) karşı ortalama EC50 değeri 0.026 pM’dir (0.010-059pM). Buna karşın, hücre kültüründe yetişen HIV tip l’e karşı klinik olarak ilişkili bir aktivitegörülmemiştir (ECso değeri > 10 pM). rtN236T veya rtA181V’de adefovire dirençli mutasyonlarıkodlayan rekombinant virüsler entekavire tamamen duyarlı kalmıştır.

Farklı hücrelerde ve tayin şartlarında bir takım laboratuar ve klinik HIV-1 izolatına karşı entekavirin inhibe edici aktivitesi analiz edilmiş ve EC50 değerlerinin 0.026 ila > 10 pM arasındaolduğu görülmüştür; tayinde azaltılmış virüs düzeyleri kullanıldığı zaman EC50 değerleri dahadüşük çıkmıştır. Hücre kültüründe, entekavir mikromolar konsantrasyonlarda M1841sübsitüsyonunu seçerek yüksek entekavir konsantrasyonlarında inhibe edici baskısınıdoğrulamıştır. M184V sübstİtüsyonu içeren HIV varyantları entekavire karşı daha az duyarlıolmuştur {Bkz. Bölüm 4.4).

Hücre kültüründeki HBV kombinasyon tayinlerinde, abakavir, didanozin, lamlvudin, stavudin, tenofovir veya zidovudin geniş bir konsantrasyon aralığında entekavirin anti-HBV aktivitesinekarşı antagonist değildir. HIV antiviral tayinlerinde, entekavir, Cmax değerinin 4 katından fazlamikromolar konsantrasyonlarda, bu altı NRJTnın ya da emtrisitabinin anti-HIV aktivitesineantagonist değildir.

Hücre kültüründe direnç:

Yabanıl (wild) tip HBV’ye göre, revers transkrİptaz enzimi ile rtM204V ve rtL180M sübstitüsyonlarını içeren LVD dirençli virüsleri entekavİre karşı 8 kat daha az duyarlılık gösterir.Entekavire dirençli aminoasit değişikliklerine rtT184, rtS202 ve/veya rtM250’nin dahil edilmesihücre kültüründeki entekavir duyarlılığını azaltır. Klinik izolatlarda gözlenen sübstitüsyonlar(rtT184A, C, F, G, 1, L, M veya S; rtS202 C, G veya I; ve/veya rtM2501, L veya V) entekavireduyarlılığı yabanıl tip virüse kıyasla 16-741 kat azaltmaktadır. rtS202 ve rtM250 rezidülerindeentekavire dirençli sübstitüsyonlar tek başlarına entekavire duyarlılıkta sadece ortalama bir etkiyaratırlar ve sekanslama yapılan 1000’den fazla hastada, lamivudin direnci yokluğundagözlenmemiştir. Dirence, değişikliğe uğramış HBV ters transkriptaza bağlanan indirgenmişinhibitör aracılık eder ve dirençli HBV hücre kültüründe indirgenmiş replikasyon kapasitesinigösterir.

Klinik deneyim:

Kronik hepatit B enfeksiyonu ve viral replikasyon bulgulan ve kompanse karaciğer hastalığı olan 1633 erişkin hasta ile yapılan aktif kontrollü klinik çalışmalarda 48 haftalık tedavi sonrasıhistolojik, virolojik, biyokimyasal ve serolojik yanıtlara dayalı olarak yararı gösterilmiştir.Entekavirin güvenliliği ve etkinliği ayrıca dekompanse karaciğer hastalığı olan 191 HBV İleenfekte hastanın yer aldığı aktif kontrollü bir klinik çalışmada HBV ve HIV ile ko-enfekte 68hastanın yer aldığı bir diğer çalışmada değerlendirilmiştir.

Kompanse karaciğer hastalarındaki çalışmalarda, histolojik iyileşme Knodell fibroz skorunda kötüleşme olmadan başlangıç değerine göre Knodell nckro-enflamatuar skorda > 2 puanlık düşüşolarak tanımlanmıştır. Başlangıç Knodell Fibroz skoru 4 (siroz) olan hastalar İçin yanıtlar tümetkinlik sonuç ölçütleri üzerinde genel yanıtlara karşılaştırılabilirdir (tüm hastalar kompansekaraciğer hastalığına sahipti). Nükleosid denenmemiş hastalarda yüksek başlangıç Knodellnekroenflamatuar skorları (> 10) daha yüksek histolojik düzelme ile birliktedir. Nükleosiddenenmemiş HBeAg pozitif hastalarda başlangıç ALT seviyeleri > normal üst sınırın 2 katı vebaşlangıç HBV DNA < 9.0 logıo kopya/ml değerleri daha yüksek virolojik yanıt oranları ilebirliktedir (48.hafta HBV DNA < 400 kopya/ml). Başlangıç özelliklerine bakılmaksızınhastaların çoğunluğu tedaviye histolojik ve virolojik olarak yanıt vermiştir.

Kompanse karaciğer hastalığı olan nükleozit naif hastalardan edinilen deneyimler:

HBeAg pozitif (022) ve HBeAg negatif (027) hastalarda entekaviri (ETV) lamivudin (LVD) ile karşılaştıran 48 haftalık randomize, çift kör çalışmaların sonuçları tabloda verilmiştir.

Daha önce nükleosid kullanmamış olanlar

HBeAg Pozitif (çalışma 022)

HBeAg Negatif (çalışma 027)

Günde bir kere

Günde bir kere

Günde bir kere

Günde bir kere

ETV 0.5 mg

LVD 100 mg

ETV 0.5 mg

LVD 100 mg

314 a

314 a

296 a

287 a

Histolojik İyileşme b

%72*

%62

%70*

%61

Ishak fibröz skorunda iyileşme

%39

% 35

%36

%38

Ishak fibröz skorunda kötüleşme

%8

%10

% 12

%15

354

355

325

313

Viral yük azalması (iogıo kopya/ml)

-6.86*

-5.39

-5.04

-4.53

Saptanamayan HBV DNA (PCR’ye göre <300 kopya/ml)c

%67*

%36

%90

%72

ALT normalİzasyonu (< 1 kat NÜS)

%68*

%60

%78*

%71

HBeAg Serokonversiyonu

%21

%18

*lamuvidin < 0.05

a değerlendirilebilir temel çizgisi olan hastalarda (Knodell nekro-enllamaluar skoru > 2 olan hastalar) b primer bitiş noktası

c Roche Cobas Amplicator PCR analizi (LLÖQ 0 300 kopya/ml)

Lamivudine dayanıklı (kompanse karaciğer) hastalarla edinilen deneyimler:

HBeAg pozitif lamivudine dayanıklı hastalarda yapılan, hastaların %85’iııin başlangıçta LVD dirençli mutasyonları gösterdiği randomize, çift kör çalışmada, çalışmanın başlangıcındalamivudin alan hastalar, arınma veya çakışma dönemi olmadan (n=141) günde bir kere entekavir1 mg’a geçmiş veya günde bir kere 100 mg lamivudine devam etmişlerdir (n=145). 48 haftalıksonuçlar tabloda verilmiştir.

Lamivudine dayanıklı hastalar

HBeAg pozitif (çalışma 026)

Günde bir kere ETV 1.0 mg

Günde bir kere LVD 100 mg

124 a

116 a

Histolojik iyileşme b

%55*

%28

Ishak fibröz skorunda iyileşme

%34*

% 16

Ishak fibröz skorunda kötüleşme

%11

% 26

141

145

Viral yük azalması (İogıo kopya/ml)c

-5.11*

-0.48

Saptanamayan HBV DNA (PCR’ye göre < 300 kopya/ml)c

%19*

%l

ALT norm al İ zasy onu (< 1 kat NÜS)

%61*

%15

HBeAg Serokonversiyonu

%8

%3

*lamivudin < 0.05

a değerlendirilebilir temel çizgisi olan hastalarda (Knodell nekro-enflamatuar skoru > 2 olan hastalar) b primer bitiş noktası

c Roche Cobas Amplicator PCR analizi (LLOQ 0 300 kopya/ml)

48 haftadan uzun süren tedaviden elde edilen sonuçlar:

Önceden belirtilen yanıt kriterleri 48 haftada veya tedavinin ikinci yılında karşılandığında tedavi kesilmiştir. Yanıt kriterleri HBV virolojik baskılama (bDNA’ya göre HBV DNA< 0.7 MEq/ml)ve HBeAg kaybı (HBeAg pozitif hastalarda) veya ALT < 1.25 x NÜS’tür (HBeAg negatifhastalarda). Yanıt veren hastalar tedaviden sonra 24 hafta daha takip edilmişlerdir. Virolojikkriterleri karşılayan fakat serolojik veya biyokimyasal kriterleri karşılamayan hastalar körtedaviye devam etmişlerdir. Virolojik yanıt vermeyen hastalara alternatif tedavi önerilmiştir.

Nükleosid-naif çalışmalar

HBeAg pozitif (çalışma 022): 96 haftaya kadar entekavir ile tedavi, (n = 354) PCR’ye göre HBV DNA < 300 kopya/ml için %80, ALT normalizasyonu için %87, HBeAg serokonversiyonu için%31 ve HBsAg serokonversiyonu için %2’lik (HBsAg kaybı için %5) kümülatif yanıt oranları ilesonuçlanmıştır, Lamivudin için (n = 355), kümülatif yanıt oranları PCR’ye göre HBV DNA <300 kopya/ml için %39, ALT normalizasyonu için %79, HBeAg serokonversiyonu için %26 veHBsAg serokonversiyonu için %2’dir (HBsAg kaybı için %3). Dozlamanın sonunda, tedaviye 52haftadan fazla (ortalama 96 hafta) devam eden hastalar arasında, entekavir ile tedavi edilen 243hastadan %81’i ve lamivudin ile tedavi edilen 164 hastadan %39’u PCR’ye göre HBV DNA <300 kopya/ml sonucunu elde ederken, entekavir ile tedavi edilenlerin %79’unda, lamivudin iletedavi edilenlerin %68’inde ALT normalizasyonu (< 1 katNÜS) ortaya çıkmıştır.

HBeAg negatif (çalışma 027): Entekavir ile 96 haftaya kadar süren HBeAg negatif (çalışma 027) tedavi (n=325) PCR’ye göre HBV DNA < 300 kopya/ml için %94, ALT normalizasyonu İçin%89 iken lamivudin ile tedavi edilen hastalarda (n=313) PCR’ye göre HBV DNA < 300kopya/ml için %77, ALT normalizasyonu için %84’tür. Tedaviye 52 haftadan fazla (ortalama 96hafta) entekavir ile tedavi gören 26, lamivudin ile tedavi gören 28 hasta için, entekavir ile tedaviedilen hastaların %96’sı ve lamiduvin ile tedavi edilen hastaların %64’ü, dozlamanın sonundaPCR’ye göre HBV DNA < 300 kopya/ml sonucunu elde etmiştir. Entekavir ile tedavi edilenhastaların %27’sinde ve lamivudin ile tedavi edilen hastaların %2Tinde ALT normalizasyonu (<1 kat NÜS) görülmüştür.

Protokol ile belirlenmiş yanıt kriterlerini karşılayan hastalar için, çalışma 022’de entekavire yanıt verenlerin %75’inde (83/111), lamivudine yanıt verenlerin %73’ünde (68/93); çalışma 027’de iseentekavire yanıt verenlerin %46’sında (131/286), lamivudine yanıt verenlerin %3Tinde (79/253)tedavi sonrası 24 haftalık takip döneminde yanıtlar korunmuştur. Tedavi sonrası 48 haftayakadar, önemli sayıda HBeAg negatif hastada yanıt kaybolmuştur.

Karaciğer biyopsi sonuçları: 022 (HBeAg pozitif) ve 027 (HBeAg negatif) pivotal nükleosid-naif çalışmalarından uzun süreli bir rollover çalışmasına kaydolan 57 hastanın uzun dönemdekaraciğer histolojisi sonuçları değerlendirilmiştir. Entekavir dozajı pivot çalışmalarda günde 0.5mg (ortalama ilaç alma süresi 85 hafta), rollover çalışmasında günde 1 mg (ortalama ilaç almasüresi 177 hafta) olmuştur. Rollover çalışmasında 51 hasta başlangıçta ayrıca lamivudin dealmıştır (ortalama 29 hafta boyunca). Bu hastaların 55/57 (96%)’sı önceden tanımlanan şekildehistolojik iyileşme kaydetmiş, 50/57 (88%)’inin Ishak fıbroz skorları > 1 puan düşmüştür.Başlangıç Ishak fıbroz skorları > 2 olan hastaların 25/43 (58%)’İnde > 2 puan düşüş görülmüştür.Başlangıçta ilerlemiş fibrozu ya da sirozu olan (Ishak fıbroz skoru 4, 5 veya 6) hastaların tümü(10/10) > 1 puan düşüş elde etmiştir (başlangıçta medyan düşüş 1.5 puandı). Uzun dönembiyopsisinde, bütün hastalarda < 300 kopya/ml HBV DNA, 49/57 (86%) hastada NÜS’ün < 1katı serum ALT bulunmuştur. 57 hastanın hepsi HBsAg pozitif olarak kalmıştır.

Lamivudine-refrakler çalışmalar

HBeAg pozitif (çalışma 026): 96 haftaya kadar entekavir ile tedavi (n= 141) PCR’ye göre HBV DNA < 300 kopya/ml için %30, ALT normalizasyonu için %85 ve HbeAg serokonversiyonu için%17’lik kümülatif yanıtla sonuçlanmıştır. Entekavir tedavisine 52 haftadan fazla (ortalama 96hafta) devam eden 77 hasta için, dozlamanın sonunda %40 PCR’ye göre HBV DNA < 300kopya/ml, %81 ALT normalizasyonu (< 1 katNÜS) sonuçları elde edilmiştir.

Yaş/cinsiyet:

Etkinlikte, cinsiyete (klinik çalışmalara katılanların ~ %25’i kadındır) veya yaşa (hastaların ~ %5’i 65 yaşın üzerindedir) dayalı belirgin bir fark görülmemiştir.

özel popülasyonlar

Dekompanse karaciğer hastalığı olan hastalar: 048 çalışmasında, HBeAg pozitif veya negatif kronik HBV enfeksiyonu ve 7 ya da daha yüksek CTP skoru olarak tanımlanan hepatikdekompanse bulgusu olan 191 hasta günde bir kere 1 mg entekavir veya günde bir kere 10 mgadefovir dİpivoksil almıştır. Hastalar ya daha önce herhangi bir HBV tedavisi almamış, ya datedavi edilmişlerdi (entekavir, adefovir dipivoksil, ya da tenofovir disoproksil fumarat hariç).Başlangıçta, hastaların ortalama CTP skorları 8.59’du ve %26 hasta Child-Pugh Class C idi. SonEvre Karaciğer Hastalığı Modeli’nin (MELD) ortalama başlangıç skoru 16.23’tü. PCR ileortalama serum HBV DNA 7.83 iogıo kopya/ml ve ortalama serum ALT 100 U/l idi; %54 hastaHBeAg pozitifti, %35 hastanın başlangıçta LVD dirençli sübstitüsyoniarı vardı. 24. haftada PCRile serum HBV DNA’da başlangıçtan itibaren ortalama değişiklik olan primer etkinliksonlandırma kriteri açısından entekavir adefovir dipivoksilden üstün olmuştur. 24. ve 48.haftalardaki seçilmiş çalışma sonlandırma kriteri sonuçları tabloda gösterilmiştir.

24. hafta

48. hafta

ETV

1 mg günde bir kez

Adefovir Dipivoksil10 mg gündebir kez

ETV

1 mg günde bir kez

Adefovir Dipivoksil10 mg gündebir kez

100

91

100

91

HBV DNAa

Saptanamayan HBV DNAoram (<300 kapya/ml)b

49% *

3 6%

57%*

20%

Başlangıçtan beri ortalama değişiklik (logıo kopya/ml)

-4.48*

-3.40

-4.66

-3.90

Stabil ya da iyileşmiş CTP skoru bc

66%

71%

61%

67%

MELD skorunda

Başlangıçtan İtibaren ortalama değişiklik d

-2.0

-0.9

-2.6

-1.7

HBsAg kaybı h

1%

5%

Normalleşen:e

ALT (< 1 X NÜS)b

46/78 (59%)*

28/71 (39%)

49/78 (63%)*

33/71 (46%)

Albumin (> 1 X NAS)b

20/82 (24%)

14/69 (20%)

32/82 (39%)

20/69 (29%)

Bilirubin (< 1 XNÜS)b

12/75 (16%)

10/65(15%)

15/75 (20%)

18/65 (28%)

Protrombin zamanı (< 1 X NÜS) b

9/95 (9%)

6/82 (7%)

8/95 (8%)

7/82 (9%)

a Roche COBAS Amplicor PCR tayini (LLOQ = 300 kopya/ml).

b NC=E (bitİrmeycn=başarıs]z). tedavi analiz haftasından önce kesildi demektir, nedenleri ölüm, etkisizlik, advcrs olay, tedaviye uymamak, takip kaybı olabilir, (örn., HBV DNA > 300 kopya/ml)t;CTP skorunda azalma ya da başlangıca göre değişim olmaması demektir.d Başlangıçtaki ortalama MELD skoru ETV’de 17.1, adefovir dipivoksilde 15.3’tü.e Başlangıçta değerleri anormal olan hastalara oranla* p<0.05

NÜS= normal üst sınır. NAS=normal alt sınır.

HCC veya ölüm ortaya çıkana kadar geçen süre (hangisi önce olursa) iki tedavi grubu arasında karşılaştırılabilir olmuştur; çalışmadaki kümülatif ölüm oranları entekavir ve adefovir dipivoksilile tedavi edilen hastalarda sırasıyla %23 (23/102) ve %33 (29/89) olmuş, çalışmadaki kümülatifHCC oranları ise entekavir ve adefovir dipivoksilde sırasıyla 12% (12/102) ve %20 (18/89)olarak bulunmuştur.

Başlangıçta LVD dirençli sübstitüsyonlan olan hastalardan entekavir alanların %44’ünün, adefovir alanların ise %20’sinin HBV DNA’lan 24. haftada < 300 kopya/ml olmuş, bu oranlar 48.haftada entekavir grubunda %50, adefovir grubunda %17 olarak ölçülmüştür.

Eşlik eden YAARTalan HIV/HBV ko-infekte özel hastapopülasyonlart: çalışma 038 H1V ile ko-infekte 67 HBeAg pozitif ve 1 HBeAg negatif hastayı içermiştir. Hastalar Lamivudin içeren YAART tedavisinde HBV viremi tekrarlaması ile stabil kontrollü HlV’e (H1V RNA < 400kopya/ml) sahiptir. YAART tedavileri emtrisitabin ya da tenofovir dizoproksil fumaratiçermemiştir. Temel çizgisinde entekavir ile tedavi edilen hastalar daha önceki lamivudintedavisinin 4.8 yıllık medyan süresi ve 494 hücre/mm3’lük medyan CD4 sayısına (CD4 sayısı <200 hücre/mm3 olan sadece 5 hasta ile) sahipti. Hastalar lamivudin tedavilerine devam ettiler ve24 hafta boyunca günde 1 kere 1 mg entekavir (n = 51) ya da plasebo (n = 17) almak üzereatandılar ve bunu tümünün entekavir aldıkları ek bir 24 hafta izledi. 24. haftada HBV viralyükündeki azalma entekavir ile önemli oranda daha yüksekti (0.11 logıo kopya/ml’iik bir artışakarşılık -3.65). Başlangıçta entekavir tedavisi almak üzere atanan hastalar için 48. haftada HBV

DNA’daki azalma -4.20 logıo kopya/ml’ydi, başlangıçta normal olmayan ALT’ye sahip hastaların %37’sinde ALT normalleşmesi oluşmuş ve hiçbiri HBeAg serokonversiyonuna ulaşamamıştır.

Eş zamanlı YAART almayan HIV/HBV ile ko-enfekte hastalar: aynı zamanda etkili HIV tedavisi almayan HIV/HBV ko-enfekte hastalarda entekavir değerlendirilmemiştir. YAART olmadanentekavir monoterapisi alan HIV/HBV ko-enfekte hastalarda HIV RNA azalmaları bildirilmiştir.Bazı durumlarda, hastanın gelecekte alabileceği YAART tedavilerinin seçimi için uzantılarasahip olan HIV M184V varyantının seçimi gözlenmiştir. Bu nedenle, potansiyel HIV direncigelişimi nedeniyle bu durumda entekavir kullanılmalıdır (Bkz. Bölüm 4.4).

Klinik direnç: klinik çalışmalarda başlangıçta 0.5 mg (nükleosid-naif) ya da 1.0 mg (lamivudine refrakter) entekavir ile tedavi edilip tedavilerinin 24. haftasında ya da daha sonra PCR HBVDNA ölçümleri yapılan hastalarda direnç gözlemlenmiştir.

Nükleosid-naif çalışmaların 240. haftasında rtT184 ve rtS202’de genotipik ETVr sübstitüsyonları saptanmış, ya da ikisinin virolojik ilerleme geliştirdiği (bkz tablo) entekavir ile tedavi edilen 3hastada rtM250 tanınmıştır. Bu sübstitüsyonlar yalnızca LVD dirençli sübstitüsyonları olandurumlarda gözlenmiştir (rtM204V ve rtL 180M).

Nükleosid-Naİf Çalışmalarda 5. Yılda Ortaya Çıkan Genotipik Entekavir Direnci

Yıl 1

Yıl 2

Yıl

Yıl 4a

Yıl 5a

Tedavi edilip direnç gözlemlenen hastalarb

663

278

149

121

108

Spesifik yılda hasta özellikleri;

- genotipik ETVrc

- genotipik ETVr c İle virolojik ilerleme d

Kümülatif olasılıklar:

- genotipik ETVrc

0.2%

0.5%

1.2%

1.2%

1.2%

- genotipik ETVr c ile virolojik İlerleme d

0.2%

0.2%

0.8%

0.8%

0.8%

a 3. yılda 149 hastanın 147’sındc 1 mg’lık entekavir dozu kullanılmıştır. 4. ve 5. yıllarda bütün hastalar kombine entekavir-lamivudin tedavisi almışlardır (bunu uzun süreli entekavir tedavisi izlemiştir); bir rollover çalışmada 3.yılda 149 hastadan 130’unun medyam 20 halta, 4. yılda 121 hastadan birinin medyanı 1 haftadır.

b 58. haftaya kadar (1. yıl) 24. haftada ya da daha sonra. 102. haftaya kadar (2. yıl) 58. haftadan sonra, 156. haftaya kadar (3. yıl) 102. haftadan sonra, 204. haftaya kadar (4. yıl) 156. haftadan sonra ya da 252. haftaya kadar (5. yıl)204. haftada veya daha sonra tedavileri sırasında en az bir kere PCR ile HBV DNA ölçümleri yapılan hastalankapsar.

c Hastaların LVD dirençli sübstitüsyonları da vardır.

d bn düşük değerdeki PCR HBV DNA birbirini izleyen ölçümler ile ya da pencereli (windowed) zaman noktasının sonunda konfirme edilen şekilde > 1 logıo artmıştır.

Entekavir ile tedavi edilip direnç gözlenen lamivudine refrakter 187 hastanın 10’unun (5%) başlangıç isolatlarında ETVr sübstitüsyonları (rtM204V/I ± rtL180M LVD dirençlisübstitüsyonlarına ek olarak) gözlenmiştir. Demek ki, daha Önceki lamivudin tedvisİ bu dirençsübstitüsyonlarmı seçebilir ve bunlar entekavir tedavisinden önce düşük bir sıklıkta bulunabilir.240. haftada 10 hastanın 3’ü virolojik breakthrough(ilerleme) geliştirmiş (dip noktadan > 1 logıoartış). Lamivudine refrakter çalışmalarda 240. haftaya kadar ortaya çıkan entekavir direncitabloda özetlenmiştir.

Lamivudine Refrakter Çalışmalarda 5. Yıla Radar Ortaya Çıkan Genotipik Entekavir Direnci

Yıl 1

Yıl 2

Yıl 3a

Yıl 4 a

Yıl 5 a

Tedavi edilip direnç gözlemlenen hastalarb

187

146

80

52

Spesifik yılda hasta özellikleri:

- genotipik ETVrc

- genotipik ETVr e ve virolojik İlerleme d

2e

14e

13e

9e

le

Kümülatif olasılıklar:

- genotipik ETVrc

6.2%

15%

36.3%

46.6%

51.45%

- genotipik ETVrc ve virolojik ilerleme d

1.1 %e

10.7% e

27%e

41.3%e

43.6%e

a Bir rollover çalışmada 3. yılda 80 hastanın 48’İne medyan 13 hafta, 4, yılda 52 hastanın 10’una medyan 38 hafta ve 5. yılda 33 hastanın l’ine medyan 16 hafta uygulanan entekavir-lamivudin kombinasyon tedavisinin (ardındanuzun süreli entekavir tedavisi) sonuçlarıdır.

b 58. haftaya kadar (1. yıl) 24. haftada ya da daha sonra. 102. haftaya kadar (2. yıl) 58. haftadan sonra. 156. haftaya kadar (3. yıl) 102. haftadan sonra, 204. haftaya kadar (4. yıl) 156. haftadan sonra ya da 252. haftaya kadar (5. yıl)204. haftada veya daha sonra tedavileri sırasında en az. bir kere PCR ile HBV DNA ölçümleri yapılan hastalarıkapsar.

c 1 lastalann LVD dirençli sübstitüsyonları da vardır.

d En düşük değerdeki PCR HBV DNA birbirini izleyen ölçümler ile ya da pencereli (\vindowed) zaman noktasının sonunda kontirme edilen şekilde > 1 logm artmıştır.

e Herhangi bir yılda ortaya çıkan ETVr; spesifik bir yılda virolojik ilerleme.

Başlangıç HBV DNA’ları < 107 logıo kopya/ml olan lamivudine refrakter hastaların 64%’ü (9/14) 48. haftada < 300 kopya/ml HBV DNA’ya ulaşmıştır. Bu 14 hastanın genotipik entekavir dirençoranları genel çalışma popülasyonundan daha düşüktü (5 yıllık takipte 18.8% kümülatif olasılık;Bkz. Tablo). Ayrıca, 24. haftada PCR ile < 104 logıo kopya/ml HBV DNA elde eden lamivudine-refrakter hastalardaki direnç oranı bu sonucu vermeyenlerden daha düşüktü (5 yıllık kümülatifolasılıklar sırasıyla 17.6% [n= 50] ve 60.5% [n= 135] olmuştur).

5.2. Farmakokinetik özellikler

Genel özellikler:

Emilim:

Entekavir, hızla emilir ve 0,5-1,5 saat arasında pik plazma konsantrasyonları oluşur.

Mutlak biyoyararlanımı belirlenmemiştir. Değişmemiş ilacın idrarla atılımına göre, biyoyararianımının en az 70% olduğu tahmin edilmektedir. 0.1-1 mg arası multipl dozlarıtakiben Cmaks ve AUC dozla orantılı olarak yükselmiştir. Günde tek dozdan 6-10 gün sonra ~ 2katı birikim ile kararlı duruma gelir. Cmax ve kararlı durum Cmin 0.5 mg dozda sırasıyla 4.2 ve 0.3ng/ml, 1 mg dozda sırasıyla 8.2 ve 0.5 ng/ml olmuştur. Tablet ve oral çözelti sağlıklıgönüllülerde biyoeşdeğer olduğundan her iki form birbirinin yerine kullanılabilir.

0,5 mg entekavirin standart bir çok yağlı yemekle (945 kcal, 54,6 g yağ) veya hafif bir yemekle (379 kcal, 8,2 g yağ) verilmesi emllimde minimum bir gecikmeyle (açlıkta 0,75 saat karşısındabeslenmeyle 1-1,5 saat), Cmaks’ta %44-46’lık bir azalma ve EAA’de %18-20’lik bir azalmaylasonuçlanmıştır (Bkz. Bölüm 4.2).

Dağılım:

Entekavir için tahmini dağılım hacmi, toplam vücut sıvıları içinde aşırı olup bu, ilacın dokulara iyi nüfuz ettiğini düşündürmektedir, İnsan serum proteinine in vitro bağlanması yaklaşık%13’tür.

Bivotransformasvon:

Entekavir CYP450 enzim sisteminin bir substratı, inhibitörü veya indükleyicisi değildir. []4C] işaretli entekavir uygulanmasını takiben oksitlenmiş ya da asetillenmiş metabolitlere ve faz IImetabolitlerine, glukuronid ve sülfat konjugatlarına rastlanmamıştır.

Eliminasvon:

Pik düzeylere ulaştıktan sonra, entekavir plazma konsantrasyonları bi-eksponensiyal tarzda azalarak terminal eliminasyon yarı-ömrü yaklaşık 128-149 saat olmaktadır; gözlemlenen ilaçbirikme indeksinin, günde bir defalık dozla yaklaşık 2 kat olması, etkili bir birikme yarı-ömrünün yaklaşık 24 saat olduğunu düşündürmektedir.

Entekavir ağırlıklı olarak böbreklerden elimine edilmekte olup kararlı durumda İdrardan kazanılan değişmemiş ilacın oranı, dozun % 75’idir. Renal klerens dozdan bağımsızdır ve 360-471 ml/dakİka arasında olması, entekavirin hem glomerüler filtrasyona hem de net tübülersekresyona uğradığım düşündürmektedir.

Doğrusallık/Doğrusal Olmayan Durum:

0.1-1 mg arasındaki çoklu dozları takiben Cmaks ve EAA değerlerinde dozla-orantılı bir artış vardır.

Hastalardaki karakteristik özellikler

Böbrek yetmezliği: Kreatinin klerensi azaldıkça entekavirin klerensi de azalmaktadır. Böbrek yetmezliği olan hastalar üzerinde yapılmış İmg’lık tek doz farmakokinetik çalışması sonuçlarınagöre kreatinin klerensi < 50 ml/dakika olan hastalarda dozun ayarlanması önerilir.

Çeşitli Derecelerde Böbrek Yetmezliği olan Hastalarda Entekavirin Farmakokinetik Parametreleri

Başlan

gıçtaki Kreatinin Klirensi ı

ml/dk)

Şiddetli Hemodiyalizile kontroledilen

Şiddetli CAPDile kontroledilen

Bozulmamış

Hafif

Orta

Şiddetli

>80

>50 - <80

30-50

<30

n=6

n=6

n-6

n-6

n=6

n=4

Cnıax

8.1

10.4

10.5

15.3

15.4

16.6

(ng/mL) (CV%)

(30.7)

(37.2)

(22.7)

(33.8)

(56.4)

(29.7)

AUC(o-t)

27.9

51.5

69.5

145.7

233.9

221.8

(ng.hr/mL) (CV)

(25.6)

(22.8)

(22.7)

(31.5)

(28.4)

01.6)

CLR

383.2

197.9

135.6

40.3

M A

XI A

(mL/min) (SD)

(101.8)

(78.1)

(31.6)

(10.1)

IN A

rs a

CLT/F

588.1

309.2

226.3

100.6

50.6

35.7

(mL/min) (SD)

(»53.7)

(62.6)

(60.1)

(29.1)

(16.5)

(19.6)

CLR = Renal Klerens

CLT/F = Görünür Orai Klerens

CAPD = Sürekli Ambulatuar Periton Diyaliz

Karaciğer yetmezliği: Karaciğer yetmezliği olan hastaların farmakokinetik parametreleri, normal karaciğer fonksiyonlu hastalarınkine benzerdir.

Yaslılar: Entekavirİn farmakokinetikleri üzerinde yaşın etkisi 65-83 yaş arası (ortalama yaş kadınlarda 69, erkeklerde 74) yaşlılarla 20-40 yaş arası (ortalama yaş kadınlarda 29, erkeklerde25) gençleri karşılaştırarak değerlendirilmiştir. Esasen böbrek fonksiyonlarındaki ve ağırlıktakifarklılıklar nedeniyle yaşlılarda genç hastalara göre AUC %29 daha yüksekti. Kreatinin klerensive vücut ağırlığındaki farklar ayarlandıktan sonra yaşlı hastalar gençlere göre %12.5 dahayüksek AUC’ye sahiptir. 16-75 yaş arası hastaları kapsayan popüiasyon farmakokinetik analiziyaşın entekavir farmakokinetiğini önemli oranda etkilemediğini göstermiştir.

Karaciğer transolantı sonrası: Stabil bir siklosporin A (n=5) veya takrolimus (n=4) dozu almakta olan HBV enfeksiyonlu karaciğer transplantı alıcılarındaki entekavir maruziyeti, normal renalfonksiyonu olan sağlıklı deneklerdekinin yaklaşık 2 katı kadardı. Bu hastalarda değişen böbrekfonksiyonu, entekavire maruz kalınmasında artışa neden olmuştur (Bkz. Bölüm 4.4).

Cinsiyet: Renal fonksiyon ve ağırlık farklılıkları nedeni ile AUC kadınlarda erkeklerde olduğundan % 14 daha fazlaydı. Kreatinin klerensi ve vücut ağırlığı farklılıkları ayarlandıktansonra, erkek ve kadın vakaların maruziyetleri arasında bir fark kalmamıştır.

Irk: Popüiasyon farmakokinetik analizinde entekavirİn farmakokinetiği ırktan etkilenmemiştir. Ancak, bu sonuçlara yalnızca beyaz ve Asya ırkından vakalar için varılabilir, çünkü diğerırklardan çok az vaka vardır.

5.3 Preklinik güvenlilik verileri

Köpeklerde tekrar dozu toksikoloji çalışmalarında, geri çevrilebilir perivasküler enflamasyon, insanlardaki 19 ve 10 kat maruziyetlere karşılık gelen (sırasıyla 0.5 ve 1 mg) etkisiz dozlarınolduğu merkezi sinir sisteminde gözlenmiştir. Bu bulgu, insanlara göre > 100 kat maruziyetlerde1 yıl boyunca her gün entekavir verilen maymunlar dahil diğer türlerde tekrar doz çalışmalarındagözlenmemiştir.

Hayvanlara 4 haftaya kadar entekavir verildiği üreme toksikoloji çalışmalarında, yüksek maruziyetlerde erkek ya da dişi sıçanlarda bozulmuş fertilite bulgusu görülmemiştir. İnsanlaragöre > 26 kat maruziyetlerde kemirgen ve köpeklerde tekrar doz toksikoloji çalışmalarındatestiküler değişiklikler (seminifer tübüler dejenerasyon) belirgindir. Maymunlarda 1 yıllık birçalışmada hiçbir testiküler değişiklik yoktur.

Entekavir verilen gebe sıçan ve tavşanlarda, insanlardakilere göre > 21 kat daha yüksek maruziyetlere embriyotoksisite ve maternal toksisite için etkisiz seviyeler karşılık gelmiştir.Sıçanlarda yüksek maruziyetlerde maternal toksisite, embriyofetal toksisite (emilmeler), düşükfetal vücut ağırlığı, kuyruk ve omurga sakatlıkları, azalmış osifikasyon (omurlar, sternebralar vefalankslar) ve ekstra lumbar omurlar ve kaburgalar gözlenmiştir. Tavşanlarda yüksekmaruziyette embriyofetal toksisite (rezorpsiyon), azalmış osifikasyon (hyoid) ve yüksek 13.kosta insidansı gözlenmiştir. Sıçanlarla yapılan bir peri-postnatal çalışmada yavrular üzerindehiçbir advers etki gözlenmemiştir. Entekavirİn gebe-emziren sıçanlara 10 mg/kg dozundaverildiği farklı bir çalışmada hem entekavire fetal maruziyet ve hem de entekavirİn süte geçişigösterilmiştir.

Bir memeli hücresi gen mutasyon analizi olan, Ames mikrobik mutajenesİte analizinde ve Syrian hamster embriyo hücreleri ile bir transformasyon analizinde genotoksisite bulgusu yoktur.Sıçanlarda bir mikro çekirdek çalışması ve bir DNA tamiri çalışması da negatiftir. Entekavirklinik olarak elde edilenden önemli oranda daha yüksek dozlarda insan lenfosit kültürlerineklastojeniktir.

İki yıllık karsinojenesite çalışmaları: erkek farelerde sırasıyla insanlarda 0.5 ve 1 mg’a karşı > 4 ve > 2 kat daha yüksek maruziyetlerde akciğer tümörleri insidansmda artışlar gözlenmiştir.Tümör gelişiminin öncesinde sıçan, köpek ya da maymunlarda gözlenmeyen akciğerde pnömositproliferasyonu görülür. Bu durum muhtemelen türe özgü olarak fareler gözlenen akciğer tümörügelişiminde önemli bir olayı gösterir. Sadece yüksek hayat boyu maruziyetlerde erkek ve dişisıçanlarda beyin gliomları, erkek farelerde karaciğer karsinomları, dişi farelerde benign vaskülertümörler ve dişi sıçanlarda karaciğer adenomları ve karsinomları içeren diğer tümörlerin yüksekinsidansları görülür. Ancak etkisiz seviyeler tam olarak belirlenemez. İnsanlar için bulgularıntahmin edilebilirliği bilinmemektedir.