AMINOCARDOL 100 mg 20 tablet Dozu

Novartis Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Aminocardol dozu, Aminocardol dozaj, Aminocardol doz aşımı, Aminocardol uygulama, Aminocardol kullanım şekli, Aminocardol kullanımı, Aminocardol kullanım süresi, Aminocardol açmı tokmu, Aminocardol nedir, Aminocardol ne için kullanılır, Aminocardol nasıl kullanılır, Aminocardol faydaları, Aminocardol etkileri, Aminocardol günde kaç kez, Aminocardol sabah mı akşam mı, Aminocardol fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uygulama şekli

Pozoloji /uygulama sıklığı ve süresi:

Uzun süreli tedavilerde ve profilakside AMINOCARDOL’un tablet formu kullanılır.

Yetişkinler: AMINOCARDOL tablet için önerilen ortalama doz günde 2-3 defa 1-2 tablettir. Yeterli miktarda su ile yutulmalıdır. Aç karna alınıyorsa sürekli aç karna, tok karna alınıyorsa sürekli tok karna alınmalıdır.

Uygulama şekli:

Oral yoldan uygulanır.

Pediyatrik popülasyon:

9-16 yaş arası: Çocuklarda yükleme dozu 6 mg/kg, idame dozu 6 saat aralıklarla 3 mg/kg’dır.
9 yaş altı:
9 yaşın altındaki çocuklarda idame dozu, 6 saat aralıklarla 4 mg/kg’dır.

Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler:

Böbrek/Karaciğer yetmezliği:

AMINOCARDOL böbrek ve karaciğer hastalığı olanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Bu hastalarda teofilinin yüksek kan düzeylerini engellemek için doz ayarlaması yapılmalıdır.

Pediyatrik popülasyon:

Yeni doğanlarda teofilinin klerensi çok düşüktür. Teofilin klerensi bir yaşına gelindiğinde en üst seviyeye ulaşmakta, 9 yaşına kadar göreceli olarak sabit kalmakta ve sonrasında, yaklaşık 16 yaşına gelindiğinde yaklaşık %50 kadar azalarak yetişkin değerlerine gerilemektedir. Pediyatrik hastalarda dozaj seçimine dikkat edilmesi ve serum teofilin konsantrasyonlarının dikkatlice izlenmesi gerekmektedir.

Geriyatrik popülasyon:

Doz aşımı ve tedavisi

Belirtiler:

Sindirimle ilgili rahatsızlıklar: Bulantı, kusma (çoğunlukla şiddetli), epigastrik ağrı ve hematemez. Karın ağrısı geçmediği takdirde pankreatit düşünülmelidir.

Nörolojik rahatsızlıklar: Huzursuzluk, hipertoni, abartılı ekstremite refleksleri ve konvülsiyonlar. Çok şiddetli vakalarda koma gelişebilir.

Kardiyovasküler rahatsızlıklar: Sinüs taşikardisi yaygın olarak görülmektedir. Bunu ektopik atımlar ve supraventriküler ve ventriküler taşikardi takip edebilir.

Metabolik rahatsızlıklar: Potasyumun plazmadan hücrelere geçişine bağlı hipokalemi yaygındır, hızla gelişebilir ve şiddetli olabilir. Hiperglisemi, hipomagnezemi ve metabolik asidoz da meydana gelebilir. Rabdomiyoliz de meydana gelebilir.

Tedavi

Spesifik bir antidotu yoktur, destekleyici ve semptomatik tedavi uygulanır.

1. İlaç hemen kesilmelidir.

2. Hastada konvülsiyon yoksa gastrik lavaj yapılmalıdır.Yüksek dozda hızlı laksatifleri takiben aktif kömür ve sodyum sülfat uygulanmalıdır. Teofilin plazma düzeyi 20 ^g/ml’nin altına inene kadar aktif kömür 6 saatte bir tekrarlanmalıdır.

3. Hipotansiyon, dehidrasyon ve başta hipokalemi olmak üzere metabolik bozukluklar düzeltilmelidir.

4. Hasta kardiyak monitöre bağlanmalı, aritmiler takip edilmeli ve gereğinde uygun bir antiaritmik ilaç uygulanmalıdır.

5. Oksijen inhalasyonu yaptırılmalıdır.

6. Konvülsiyonlar bir antikonvülsan ilaç ile kontrol altına alınmalıdır.

7. Ağır teofilin intoksikasyonunda (örneğin plazma düzeyi 40 ^g/ml’den daha yüksek) aktif kömür ile hemoperfüzyon düşünülmelidir.

8. Analeptik ajanlar, diüretik kullanılmamalıdır..

Ağız yoluyla tekrarlanan dozlar halinde verilen aktif kömür dozları teofilin eliminasyonunu artırabilir. Plazma potasyum konsantrasyonu acilen ölçülmeli, sıklıkla tekrar edilmeli ve hipokalemi düzeltilmelidir. DİKKAT! Eğer yüksek miktarda potasyum verilmişse, ciddi hiperkalemi gelişebilir. Eğer serum potasyum düzeyi düşükse, plazma magnezyum konsantrasyonu mümkün olduğunca çabuk ölçülmelidir.

Ventriküler aritmi tedavisinde, nöbetlere neden olma veya var olan nöbetleri alevlendirme riski nedeniyle lignokain (lidokain) gibi prokonvülzan antiaritmik ajanların kullanılmasından kaçınılmalıdır.

Şiddetli zehirlenmeden şüpheleniliyorsa, plazma teofilin konsantrasyonları düşene kadar düzenli olarak ölçülmelidir. Kusma, metoklopramid veya ondansetron gibi bir antiemetik ile tedavi edilmelidir.

Taşikardi durumunda kalp debisi yeterli ise en iyisi tedavi etmeden bırakmaktır. Hastanın astımlı olması haricinde, aşırı vakalarda beta-blokerler verilebilir. İzole konvülsiyonlar intravenöz diazepam ile kontrol altına alınmalıdır. Taşikardi nedeni olarak hipokalemi dışlanmalıdır.