ACTILYSE 10 mg 1 flakon Uyarılar

Boehringer Ingelheim Firması

Güncelleme : 3 Temmuz 2018

Actilyse uyarılar, Actilyse zararları, Actilyse önlemler, Actilyse riskler, Actilyse yan etkisi, Actilyse alerji, Actilyse alkol, Actilyse hamileler, Actilyse emzirme, Actilyse araç kullanımı, Actilyse fazla alınırsa bilgilerini içerir.

Uyarılar

Akut miyokard enfarktüsü, akut pulmoner embolizm ve akut iskemik inme tedavisi için aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler geçerlidir:

ACTILYSE®, trombolitik tedavi konusunda deneyimli ve bu türlü bir uygulamayı izleyebilecek imkanları olan doktorlar tarafından kullanılmalıdır. Diğer trombolitiklerde de olduğu gibi, ACTILYSE® kullanımında, standart resussitasyon gereçleri ve ilaçları her türlü koşulda hazır bulundurulmalıdır.

Kanama

ACTILYSE® tedavisi sırasında en sık karşılaşılan komplikasyon, kanamadır. Heparin ile eşzamanlı antikoagülasyon, kanamaya katkıda bulunabilir. ACTILYSE® tedavisi esnasında fibrin parçalandığı için, yeni yapılmış ponksiyon bölgelerinde kanamalar ortaya çıkabilir. Trombolitik tedavi boyunca bu nedenle, muhtemel bütün kanama bölgelerinin dikkatle izlenmesi gereklidir (kateter yerleştirilmesi, arteriyel ve venöz "cut-down" ve iğne ponksiyonu sonrası dahil). ACTILYSE® tedavisi sırasında, rijid kateterlerin kullanılması, intramusküler enjeksiyonlar ve hastanın gereksiz yere hareket ettirilmesinden sakınılmalıdır.

Ağır kanama ortaya çıktığında, özellikle de serebral hemoraji durumunda, fibrinolitik tedavi derhal durdurulmalı ve eşzamanlı heparin uygulamasına da son verilmelidir. Kanama başlangıcından önceki 4 saat içerisinde heparin uygulanmış ise, protamin verilmesi düşünülmelidir. Bu konservatif önlemlere yanıt vermeyen az sayıdaki hastada, transfüzyon ürünlerinin dikkatle irdelenerek kullanılması endike olabilir. Kriyopresipitat, taze donmuş plazma ve trombosit transfüzyonları gündeme getirilmeli ve her uygulama sonrasında klinik ve laboratuar değerlendirmeleri yinelenmelidir. Kriyopresipitat infüzyonunda arzu edilen hedef fibrinojen düzeyi 1 g/L’dir. Aynı zamanda antifibrinolitik ajanların kullanılması da gündeme getirilmelidir.

Akut miyokard enfarktüsünde ve pulmoner embolizmde 100 mg ACTILYSE®’i aşan dozlar, ve akut iskemik inmede 90 mg’ı aşan dozlar verilmemelidir, çünkü bu dozlar, intrakraniyel kanama olgularında artış ile ilişkili bulunmuştur.

Aşırı duyarlılık

Tedaviden sonra, rekombinant insan doku-tipi plazminojen aktivatör molekülüne karşı kalıcı bir antikor oluşumu gözlenmemiştir. ACTILYSE ’in tekrar kullanılması konusunda sistematik bir deneyim bulunmamaktadır. ACTILYSE® uygulamasıyla ilişkili anaflaktoid reaksiyonlar enderdir ve etkin madde alteplaz, gentamisin (üretim prosesinden gelen eser bir kalıntı) ya da yardımcı maddelerden herhangi birisine karşı aşırı duyarlılık nedeniyle ortaya çıkabilir. ACTILYSE® tozun bulunduğu cam flakonun tıpası, allerjik reaksiyonlara neden olabilen doğal kauçuk (bir lateks türevi) içermektedir.

Eğer bir anaflaktoid reaksiyon ortaya çıkarsa, infüzyon durdurulmalı ve uygun tedaviye başlanmalıdır.

bölümüne bakınız).

Bütün trombolitiklerde olduğu gibi, aşağıdaki tablolar karşısında, beklenen terapötik yararın olası kanama riskleriyle tartılabilmesi için, ACTILYSE® tedavisi dikkatle değerlendirilmelidir:

• Yakınlarda yapılmış intramusküler enjeksiyon ya da biyopsi, büyük damarlara ponksiyon, resussitasyon amacıyla kalp masajı gibi, yakınlarda geçirilmiş küçük travmalar.

bölümünde bahsedilmemiş olan, kanama riskinin yükseldiği durumlar.

Akut miyokard enfarktüsü ve akut pulmoner embolizm tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:

• Sistolik kan basıncı >160 mm Hg.

• İleri yaş, intraserebral kanama riskini artırabilir. Yaşlı hastalarda aynı zamanda terapötik yarar da arttığından, risk-yarar değerlendirmesi dikkatle yapılmalıdır.

Akut miyokard enfarktüsü tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:

Aritmiler

Koroner tromboliz, reperfüzyon ile ilişkili aritmiyle sonuçlanabilir.

Reperfüzyon aritmileri kardiyak arreste yol açabilir, yaşamı tehdit edici olabilir ve klasik antiaritmik tedavilerin uygulanmasını gerektirebilir.

Gliko-Protein Ilb/IIIa antagonistleri

GPIIb/IIIa antagonistlerinin birlikte kullanılması kanama riskini artırır. Tromboembolizm

Trombolitiklerin kullanımı, sol kalpte trombüsü olan, örn., mitral stenoz ya da atriyal fibrilasyonlu hastalarda trombotik olay riskini artırabilir.

Akut inme tedavisinde ek olarak, aşağıdaki özel uyarılar ve önlemler de geçerlidir:

Tedavi sadece, nörolojik tedavi ve bakım konusunda eğitim almış, deneyimli bir hekim tarafından gerçekleştirilmelidir.

Diğer endikasyonlara kıyasla, ACTILYSE® ile tedavi edilen akut iskemik inmeli hastalarda intrakraniyel kanama riski belirgin olarak yüksektir, çünkü kanama çok büyük bir oranda enfarktüs bölgesinde ortaya çıkar. Bu durum özellikle aşağıdaki gibi olgular için geçerlidir:

bölümünde listelenen bütün tablolar ve genel olarak, yüksek kanama riski taşıyan bütün tablolar,

• Serebral damarlarda küçük asemptomatik anevrizmalar,

• Tedaviye başlama zamanının gecikmesi,

• Önceden asetilsalisilik asit (ASA) ile tedavi edilen hastalarda, özellikle de ACTILYSE® tedavisi geciktiğinde, intraserebral kanama riski daha yüksektir. Serebral kanama riskinin yüksek olduğu dikkate alınarak, 0.9 mg alteplaz/kg vücut ağırlığı dozundan (maks. 90 mg) daha fazlası uygulanmamalıdır.

Tedavi, semptomların ortaya çıkmasından itibaren 4.5 saatten daha geç başlatılmamalıdır, çünkü bu durumda yarar/risk oranı, esas olarak aşağıda verilen sebeplere bağlı olarak elverişsizdir:

- Tedavinin pozitif etkileri zaman içerisinde azalmaktadır.

- Özellikle önceden ASA tedavisi almakta olan hastalarda olmak üzere, mortalite oranı yükselir.

- Semptomatik kanama riski artmıştır.

Tedavi uygulanırken ve tedaviden sonraki 24 saate kadar kan basıncının (KB) izlenmesi gereklidir; eğer sistolik KB >180 mm Hg ya da diyastolik KB >105 mm Hg ise i.v. antihipertansif tedavi önerilir.

Önceden inme geçirmiş hastalarda, veya kontrol altına alınamayan diyabeti olanlarda, terapötik yarar azalır. Bu hastalarda yarar/risk oranının, halen daha pozitif olmakla birlikte, daha az elverişli nitelikte olduğu kabul edilmektedir.

İnmesi çok hafif olan hastalarda riskler, beklenen yarara karşı ağır basarlar ve bu hastalar ACTILYSE® ile tedavi edilmemelidir.

İnmenin çok şiddetli olduğu hastalar, daha yüksek bir intraserebral kanama ve ölüm riski taşırlar ve ACTILYSE® ile tedavi edilmemelidir.

Enfarktüslerin yoğun olduğu hastalarda, şiddetli kanama ve ölüm de dahil olmak üzere, kötü sonuç alınma riski daha büyüktür. Bu gibi hastalarda yarar/risk oranı ayrıntılı olarak ele alınmalıdır.

İnme hastalarında olumlu bir sonuç alınması olasılığı, ilerleyen yaş, inme şiddetinde artış ve başvuru zamanında kan glukoz düzeylerinin yüksek oluşuyla birlikte azalır; öte yandan şiddetli maluliyet ve ölüm ya da ilişkili bir intrakraniyel kanama olasılığı, tedaviden bağımsız olarak artar. Seksen yaşın üzerindeki hastalar, inmenin şiddetli olduğu hastalar (klinik ve/veya uygun görüntüleme teknikleriyle değerlendirildiği şekilde) ve başlangıçta kan glukoz düzeyleri <50 mg/dL ya da >400 mg/dL olan hastalar, ACTILYSE® ile tedavi edilmemelidir.

İskemik alanın reperfüzyonu, enfarktüslü bölgede serebral ödem gelişmesini indükleyebilir. Kanama riskindeki artış nedeniyle, alteplaz ile trombolizi izleyen ilk 24 saat içerisinde trombosit agregasyon inhibitörleriyle tedaviye başlanmamalıdır.

Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler

Geçerli değildir.